Bugün (6 Mayıs) Hıdrellez günü. Halk arasında Hızır’la İlyas Peygamberin buluştuğu baharın müjdesi, bereketin temsilcisi. İnşallah 2024 yılı bu dileklerle, güzel bereketli ve huzurlu geçer.

DEVLET AKLINI ORTAYA KOYDU

Geçtiğimiz hafta Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, Düzce Tarım İl Müdürlüğü ve Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi’nin iş birliğinde Fındık Dönüşüm Merkezi’nin açılışına tanıklık ettik. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA)’nın desteklediği proje, üreticinin ürettiği fındığını, mahsulünü en güzel şekilde değerlendirme noktasında önemli bir adımdı. Bundan yıllar önce, belki 30-40 yıl önce Van Valiliği’nin ‘Vanet’ diye bir firması vardı. İller İdaresi o dönemde teşvik etmişti. Aslında devletin temsil yetkisi noktasında öncülük ettiği MARKA Ajansı, valilikler tarafından yönetiliyor. Tarihi bir dönüşüm aslında Düzce'de bu. Vanet’in valilik üzerinden organize edilerek markalaştırılması gibi fındık tarihinde bir ilke imza atılmış. Ben de bir fındık köylüsü olarak, fındık üreticisi olarak Düzceli fındık üreticilerine ‘Hayırlı olsun’ diliyorum. Bu bir meşale. Türkiye'nin her tarafına yayıldığı zaman bu çok önemli bir adım. Başta MARKA Ajansı ve Ticaret Odası Başkanı ile Tarım İl Müdürü ve Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi yetkililerini tebrik ediyorum. Belki bu bir başlangıçtır, ufak gibi bir adım olarak görünüyor ancak fındığın geleceğine yön verebilecek bir adım olabilir, büyüyebilir ve büyüyecektir, ben buna inanıyorum. Çünkü fındığı ham halinde yani işlemeden sattığınızda ve işleyerek sattığınızda oran çok çok misliyle katma değer olarak önünüze geliyor.

Düzce'de fındıkta 82-90 bin ton arasında yıllık üretim var. Bunun yüzde 35'i Akçakoca, yüzde 15'ine yakını Yığılca’dan karşılanıyor. Türkiye'deki fındık rekoltesinin yüzde 20'sine tekabül ediyor. Bu çok önemli. Dünya çikolata sanayinde bizim bu yöremizin fındığı, iklimi, coğrafyasıyla number one. Akçakoca fındığı diye gidiyor bu bölgeden. Mutlaka çok fevkaladenin fevkinde dayanıklılığı, leziz olması, nefis olması bu içindeki özelliklerle beraber fındığa gerçekten çok çok kalite katan bir coğrafyadayız. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Erdoğan Bıyık bu işin öncülüğünü yaptı. Ticaret Odası’nın 50-60 senelik bir geçmişi var. Bu anlamda Erdoğan Bıyık, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak ekibiyle beraber hakikaten çok büyük bir işe imza attı. Bir başlangıçtır, bir marştır, bir ilk hareket olarak değerlendirelim. Biz kendi fındığımızı kabuklu olarak sattığımızda fiyat bugün 120 lira civarında. Ama bu iç fındığa dönüştüğünde endüstri ekipmanlarıyla kurutma, kırma ve işleme olduğu zaman bu oran 7-8 kat artabiliyor. Bu fındık üreticileri için fevkaladenin fevkinde bir adım. Valilik makamı, devlet aklı ortaya koymuş. Ticaret ve Sanayi Odası bu işi sahiplenmiş. Tarım İl Müdürlüğü tarımsal noktada bu taşın altına elini koymuş. Orman Fakültesi de bilimsel çalışmalar akademik çalışmalarla buna bir dokunuş yapmış. Yani un, şeker ve yağ ortaya koyulmuş. Devletin imkanlarıyla yerel imkanlarla bir adım atılmış.

ÖZCAN'A ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

Siyasetçilerin torunlarına anlatacağı bir hikayesi olmalı. Bunu bir ilke, bir ideal, bir vizyon haline getirip bu bölgeyi kalkındırıp, bu bölgenin kaderini değiştirebiliriz, fındıkçının kaderini değiştirebiliriz. Siyasi irade dokunması lazım. Burada CHP Milletvekili Talih Özcan'a özellikle çok iş düşüyor. Çünkü Talih Özcan tabandan geliyor insanlara, tavandan gelmiyor. ‘Ben milletvekiliyim bak beni anacaksın, saygı göstereceksiniz, hürmet edeceksiniz, el pençe divan duracaksınız.’ demiyor. Bunu özellikle meclis kürsülerinde bu bayrağı dalgalandırması lazım. İktidar partisi milletvekilleri grup kararı haricinde bu konuya dahil olacaklarını pek sanmıyorum. Milletvekilleri mutlak ve mutlak bu konuya dahil olmalı.

SİYASİ İRADEYE İHTİYAÇ VAR

Belki fındık endüstrisi, bir tarihin bir başlangıcı. Belki bu işin alfabesinin ilk harfini Düzce'de attılar. Düzce'de birkaç irili-ufaklı işletmeler var. Bunu kırımını yapan, kavurmasını yapanlar var. Bunlar piyasada küçük çapta yapıyor. Bunlar KOBİ haline getirilmeli. Çünkü KOBİ’ler ekonominin lokomotifidir. Bilinçli, eğitimli şekilde tarımsal bir altyapı, akademik bir çalışma, ticari bir organizasyon, siyasi bir iradeyle fındığın kaderini Düzce değiştirebilir. Düzce'deki bu adım hakikaten çok güzel bir adım. Çünkü köylerimizde hepimizin fındıkla bağlantısı var. Bir banka müdürü demişti ki ‘Türkiye'deki kriz 6 ay sonra Düzce'ye yansır.’ Çünkü tarımsal ve lokasyon olarak karayolunun geçişlerinden getirdiği bir gelir durumu var. Bunun hayata geçmesi çok zor bir şey değil. Ticaret Odası zaten bu işe bir adım atmış, Tarım İl Müdürlüğü bir adım atmış. Akademik olarak arkasında bürokrasi olarak sayın valinin de tasarrufları ortaya koyulmuş. Burada tek bir konsensüs sağlatacak ve konsensüsü girişimleriyle hayata geçirecek siyasi iradeye ihtiyaç var. İşte o zaman torunlarına anlatacak bir hikayen olabilir. Herkesin buna katkısı olmalı. Ben Ticaret Sanayi Odası Başkanı Erdoğan Bıyık’ı hakikaten tebrik ediyorum. Çünkü bölgemizin ekonomisinde, coğrafyamızın fındık olmazsa olmaz. Çok ciddi bir gelir var yani 83 bin tonu bugünkü rakamlarla hesapladığında çok ciddi bir geliri var.

Tarım İl Müdürü Esra uzun hanımefendiyi hakikaten tebrik ediyorum. Hayme Ana gibi tarım adına ne yapabilmesi gerekiyorsa elinden geleni yapan bir isim. Aynı zamanda Sayın Valimiz Selçuk Aslan belki fındıkla işi yok, belki burada mülki idareci olarak kalacak, bir zaman kalacak ancak hakikaten eline koyduğu devlet aklı olarak istikamet gösterdiği bu çalışma fevkaladenin fevkinde. Bu memleketin kaderini değiştirebilir. Düzce Üniversitesi Rektörü Sayın Nedim Sözbir ve Orman Fakültesi’nin de akademik ve önümüzü aydınlatan duruşu da takdire şayan. Güzel bir akıl. Bu meşaleyi en güzel şekilde yakmamız lazım. Bir fındık üreticisi olarak bu coğrafyanın kaderinin içinde yaşayan biri olarak çok heyecanlandım. Benim gibi belki bu fındığın dalında, toprağında emek veren insanlar da bunun idrakinde olmalı. Ziraat Odaları da dahil olmalı. Bunu topluma yayarak, bilinçlendirerek bu memleketi kurtarabiliriz. Belki bu fındığın ve Türkiye'nin kaderini bu teşebbüs kurtarabilir, böyle inanıyorum. Çok büyük bir hayal de değil inşallah bu emek, samimiyet ve organizasyon, bölgemizdeki fındık üreticisine hayırlara vesile olsun.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;