(14 Mayıs) Dün akşam devletin bilinmeyen sebeplerden ama takip edilen konularından mütevellit 15 Temmuz girişimi veya buna benzer bir manevrayla devlet muhatap oldu. Gecenin ilerleyen saatleri, MİT Başkanı Sayın İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Sayın Tunç, Sayın Cumhurbaşkanı makamında bir zirve yapıldı. Biz öyle bir coğrafyada yaşıyoruz. Her zaman her zeminde, ortamda veya tarihte diyelim bu ve buna benzer tehditlerle karşı karşıyayız. Çünkü Hristiyan aleminin inancının hac yeri, bizim ülkemizde Asya ile Avrupa'nın tam ortasında. Bu coğrafyada kalmanın bir bedeli var. Ne zaman, nasıl, ne şekilde ödetileceği belli değil. ‘Devletimizin yanındayız’ sloganının ve duruşunun biz de yanındayız. Devlet ebedi müddette kasteden kim olursa olsun, yerli ve dışarıdaki işbirlikçileri beraber 15 Temmuz'u unutmasınlar. 1915 Çanakkale'yi unutmasınlar ve birçok tarihi unutmasınlar. 1915 ruhundaki bir yapıda mıyız? o da tartışılır. Ancak bu maya, bu toprakta hayat buldu, büyüdü. Bu toprakta yeşerdi. Bize her zaman tehditler gelecektir, ama önemli olan devlettir. Devletin asaleti, hakimiyeti, devletin gücü olmadan ne insanlık olur, ne İslam olur. Ne de iman, namus, ahlak olur. Devletimiz çok yaşasın. İnşallah devletimize ve milletimize kem gözlerle bakan farklı hesapları olanları Allah muzaffer etmesin. Biz de boş durmayalım. En büyük tehlikelerden bir tanesi FETÖ. Hiçbir zaman vazgeçmeyecek gibi görünüyor. Farklı farklı yapılar üzerinden gelecekler, ama nasıl gelirlerse gelsinler bu milletin feraseti, bu tür tehditleri her zaman bertaraf edecektir.

DEVLET AKLI AKÇAKOCA’DA HAREKETE GEÇTİ

Düzce Valisi Sayın Selçuk Aslan, devlet aklı olan, millet gönlü olan bir temsilci. Akşamları eşiyle beraber insanların içinde öyle şatafatlı korumalarla değil, gönül insanı valimiz var. Bu genel sekreter atamasında da devlet aklıyla beraber hareket edip, bunu çok güzel neticelendirdi. Bu zaman zarfı içinde tabii genel sekreterlik boşluk kaldıracak bir makam değildi. Kimin emeği geçtiyse, başta Sayın Vali olmak üzere, çok teşekkür ediyoruz. İnşallah memlekete hayırlı olur. Sayın Vali bugün (15 Mayıs) Akçakoca'ya gitti. Sahil bandına gecekondu, hatırla kondu, öyle kondu, böyle kondular var. Ocak ayından itibaren bunların yıkılması noktasında karar alınmış. Tebligat yapılmış, seçimden önce. Tabii mevcut Belediye Başkanı bu işe girmemiş. Fakat şu anda yeni seçilen Belediye Başkanı Fikret Albayrak'a bu konuyla ilgili talimat gibi valilikten gelen yazılardan sonra Akçakoca'da konanlar, çökenler kaldırılmaya başlandı.

VALİ ASLAN’IN DEVLET AKLI TAKDİRE ŞAYAN

O kadar güzel bir devlet aklı var ki Sayın Vali Aslan’ın, Akçakoca'yı ziyaret ediyor, belediye başkanını da ziyaret ediyor. Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı olmasına rağmen. Devlet diyor ki; ‘bizim partimizin duruşu vardır.’ Bu duruşa aykırı olanlara mesafe belli. Sayın Valinin oradaki rezaleti, oradaki konmaları, çökmeleri, oradaki göze hoş gelmeyen, gönüllere de dokunan o yapıların kaldırılması noktasında ortaya koyduğu tasarruf düşünce ve duruştan dolayı, ben şu memlekette gazeteci ve Akçakocalı bir insan olarak çok teşekkür ediyorum. Sayın valinin topluca o konuya müdahil olması ve işin arkasında olması ve özellikle de devletin aklının, gücünün, hikmetinin, kudretinin arkasında da olması yaşanılabilir alanlar açılması adına güzel bir adımdır. Bu duruş olduktan sonra, bu hoşgörü olduktan sonra yasayı hiçe sayıp kıyı, kenar çizgisine çökenlerin bertaraf edilmesini Vali çok güzel ince mesajlarla bunu hayata geçiriyor. Düzceli olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak teşekkür ediyorum ve tebrik ediyorum.

İSKİ’DE KANUN VAR UYGULAMA YOK

Gölyaka Belediyesi vidanjörü Melen çayına, foseptik atık veya çamurlardan birikmiş atıkları atarken görüntülendi. Sosyal medyada bu haber çıktı. Ondan sonra İstanbul basınında Oda TV'de bu haber çıktı. Bu dün yapılmadı, bu her zaman yapılıyordu. Tüm belediyeler de bunu yapıyor, yapmak da zorunda. Bakınız İSKİ diye bir kanun çıktı. Çivi çakamıyoruz Düzce’ye. Ruhsat alırken İSKİ'ye soruluyor. Buna ruhsat verelim mi, vermeyelim mi?  Yığılca’da, Gölyaka’da, Çilimli’de, Cumayeri’nde, Düzce'de birçok lağım suyu, Düzce'nin lağımı İstanbul'a akıyor. Kanunu çıkardınız, kaç tane hükümet belediye başkanı geldi geçti. Peki, arıtma tesisleri nerede? Niye yapılmadı? Ruhsat alınırken bir belediye, su havzalarının yakınında bir ruhsat vereceği zaman, İSKİ’den onay almadan ruhsat veremiyor. Düzce'nin birçok bölgesinin, köyünün, ilçesinin, merkezinin lağım suları İstanbul'a içme suyu olarak akıyor. Bizim arkadaşlarımız bunu ‘Gölyaka Belediyesi’nin arabası vidanjörle boşaltıyor.’ diye haber yapıyor. İlk defa mı boşaltıyor? Hangi belediye boşaltmıyor? Çünkü bu anlamda bunları bertaraf edecek bir tesis yok. Kanunu çıkaran, ’Kurulması da lazım.’ demiş. Kuruldu mu? Kurulmadı, bitmiyor projesi. Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır. İSKİ kanunu Düzce coğrafyasında yaşam alanlarımızı daraltıyor. Yapılan yatırım yok, yapın yatırımı hem sizin içtiğiniz suyun kalitesi artsın, Düzce'nin lağımını içmeyin. Netice itibariyle İSKİ kanunu ile beraber yapılması gerekenler var. Niye yapmıyorlar? Vidanjöre dereye su boşaltırken çekilen görüntüyü, Ekrem İmamoğlu; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu bunu görür. Kim ne eksik yaptıysa, gereği yapılsın. Ama bu bölgenin arıtmalara ihtiyacı var. Hem bizim için var hem İstanbul'daki 20 milyona yakın nüfus için var.

Belediyede bir heyecan var. Kim Belediye Başkan Yardımcısı olacak, kim görevden alınacak? Hangi görevlendirmeler yapılacak? Faruk Bey'e oradan buradan kanallardan girip bu konularla ilgili görüş ve düşüncelerini paylaşmak için veya kendi adamını bir yere geçirmek için kulis faaliyetlerinde bulunuyorlar. Hiç yorulmayın. Faruk Bey'in bu işleri cebinde. Çünkü Faruk Bey'e ne söylediğiniz önemli değil. Ne kadar anlattığınız da önemli değil. Herkes belediyeci olmuş. Herkes projeler anlatıyor. Bırak bekle, sorarlarsa söyle. Söylediğin zaman yapmıyorlar mı? Vardır bildiği diye düşün. Kimse kimseyi yönetmeye kalkmasın.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;