Öğretmenlere ithaf edilen bir gündeyiz. Hani bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum diyor ya Hz. Ali, işte o gündeyiz. Şeyh Edebali çok güzel bir nasihati var. Osman Gazi'ye üç kişiye acı diyor, cahiller arasındaki alime, zenginken fakir düşene, itibarlıyken itibarını kaybedene. İlk söylediği şey cahiller arasındaki alime. Öğretmen olmak, ilim insanı olmak, dert insanı olmak çok önemli. Bu milletin evladı eskiden okula giderken Bismillahirrahmanirrahim’le başlardı. Daha sonra değişik değişik sistemler geldi.
En acısı şu ki öğretmenlerin aslında hani yaşadığı gibi inandığı gibi yani yaşadığı gibi değil inandığı gibi öğretmesi lazım. Örneğin biz okullarımızda bir insanlığın varoluşunu okuduk. Darwin teorisi insan maymundur, maymundan evrildi. Yontma taş devri, cilalı taş devri, sonra insan oldu.
Bunu öğrettik neslimize. İnsanlar Adem'den ve Havva'dan doğma Nuh Aleyhisselam ikinci atamız. İnanç sektöründe inanç olmayan insan nesli yetiştiriliyor bu ülkede. Hayvandın dediğin insana verdiğin eğitimle insanca bir ahlak istiyorsun, insanca bir feraset istiyorsun. Bilim olarak öğretiyoruz, müfredat olarak öğretiyoruz ama nasıl öğretiyorsunuz? Önce Adem'i, Havva'yı, Nuh'u ve yaradılışı anlat ki ondan sonra evrildi çevrildi böyle bir teori var dersin.
Darwin teorisini okullarda okumaya mecbur muyduk? Tüm toplumun tüm milletin birçok milletlerden oluşmuş Türk milletinin bir bayrağı var. Bayrak hikayesi nasıl anlatıldı bu millete? Osmanlı döneminde hilalle yıldız bir araya gelmiş. Sonra bu yansımış kanlar varmış yerde. Türk bayrağı olsun demişler.
Yeryüzünde 600 yıl hükmeden tarih Türk olmadan yazılmayan dünya gerçeği varken bu kadar hüküm bu kadar devletler kuran bu kadar medeniyetler dağıtan bir millet veya bir topluluk veya bir imparatorluk hilalle yıldızın bir araya gelmesini mi bekledi. Bu kadar mı bir millet ecdadını, milliyetini aşağılar? İşin aslı şu; Peygamber Efendimizi temsil eder yıldı. Bir rivayete göre İslam'ın 5 şartı, bir rivayete göre de halifeden sonra 5 halife olan Osmanlı'nın devamı noktasında bir anlam ifade eder. İkisi de maneviyata çıkıyor. Renk kırmızı kanımız canımız. Eğitim müfredatında bir öğretmediler insanlara. O zaman ne olur, birleştirici güç olur.
Ama bunu farklı farklı hikayeleştirdiler. Saçma sapan bir sistem anlatıldı. Pakistan'da Hindistan'da İngiliz sömürgelerinde logaritma cetvelini ders olarak okutmuş bu emperyalizm. Gençlerin beyni gitsin, yükselmek ilerlemek veya muasır medeniyete çıkmanın, hedeflerin olmadığı bir dünyada yaşasınlar.
Derler ya dumansız baca kaynasın koca. Çekirdek aile, anne baba ve çocuk. Biz eskiden babaannenin yanında, dedenin yanında o ailenin örfü adeti geleneği göreneği aynı zamanda da bu toplumda millet olmanın yapısını anlatan bir eğitim vardı. Şimdi düğünler olur hemen evler ayrılır. Herkes kendi evine çekilir. Hangi kreşe versek, hangi bakıcıyı tutsak? Babaannenin yanı var, dedenin şefkatli kolları var. Evladın dedeyle, babaanneyle birlikte olma yetişme duygusunu körelten bir aile yapısına büründük.
Şeyh Edebali der ki ananı atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Biz çocukluğumuzda okuduğumuz andımız vardı. Andımız, Türküm doğruyum, küçüklerimi sevmek yurdumu milletimi her şeyden çok sevmek. Büyüklerimize moruk dedik, yaşlı dedik ne küçüklerimizi saydık ne de büyüklerimizi sevdik. Bu çekirdek aile bizi nereye getirdi? Örf yok, adet yok, gelenek yok, görenek yok. 1947 yılında Amerikalılarla yapılan bir anlaşma var. Türk eğitim sisteminde 24 kişilik bir kurul var 12 kişi Amerikalıların seçtiği, 12 kişi bizim seçtiğimiz. Türk eğitim sistemini Türk yapısını yeniden değiştirdiler. Anaya moruk, babaya bunak denen bir nesil yetişti. Öğretmenler de bu dertten muzdarip. Bir sistem var. İnsanı yönetilme duygusuna göre bir yapıda yönettiğine inanıyorum. Ben keşfetmiyorum insanlar bunu biliyor. Ne zaman ki milli ve manevi değerlerle dünyadaki modern ilimler, modern teknolojiler modern bilimlerle bir nesil yetiştirme noktasında olursa öğretmenlerin bir günü olmaz her günü öğretmenler günü olur.
İşin aslında şu var tabii Peygamber Efendimiz amel defteri kapanmaz bir hayırlı evlat yetiştiren anne babanın, ilim adamı yetiştiren ilim yayan ilim öğreten alimin ve hayır işerinde bulunan idarecinin diyor. Öğretmenlerimizin hayırlı nesil yetiştirdiği sürece amel defterleri kıyamet kopuncaya kadar kapanmayacak. Kutsallık izafesi gerektirmeyen ama çok kutsal bir meslek.
Öğretmenler atadan babadan milliyetten maneviyattan gelen kültürle bu eğitimi verememenin sıkıntısını yaşıyorlar. Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Hepinizin elini saygıyla hürmetle öpüyorum. Bir memlekette ilim bilim ve teknolojiyi eğiten öğreten anlatan insandan daha kıymetli. Hepimiz bir öğretmenden hayatı öğrendik.
Peygamber Efendimize ilk yapılan Kur'an'daki vahiy oku. Müslüman okuyacak, Müslüman akıllı olacak Müslüman ilimle bilimle çağdaşlıkla insanlara en hayırlı olan en faydalı olanen hayırlı olandır. Toplumumuzda geldiğimiz noktada ekmekçi bir toplum olduk yiyen bir toplum olduk. Dünyada 3 tane ülke var ekmek şampiyonu. Fransız ekmekleri kişi başına yılda 30 kilo, Almanya 50, Türkiye 100 kilo. Bu eğitim sisteminin bizi getirdiği yer burası. 24 Kasım öğretmenler gününüz kutlu olsun. İnşallah ilimin bilimin teknolojinin modern dünyanın bütün birimlerini ilkelerini eğitimlerini almış ama milli ve manevi değerlerini de unutmadan o duruşla dünyayı kucaklamış bir nesillerimiz olsun.
Kaynaşlı Milliyetçi Hareket Partisi'nden belediye başkanı olan Birol Şahin Yeniden Refah Partisi'nden rozeti, Fatih Erbakan tarafından takıldı. Bu stüdyolarda dedim ki Başkan Milliyetçi Hareket Partisi'nden aday oluyorsun da bu elbise bu vücudu sıkar mı dedim. Görevim mezara kadar olur dedi. Milli görüşçü bir Şahin yuvasına döndü. Erbakan Hoca'nın oğlu Fatih Erbakan'ın ülke içinde çok faydalı bir geleceği olan bir lider olduğuna inanıyorum. Erbakan Hoca'nın ailesinden biri olarak güzel yetişti.
Ülkemize bu milli ve manevi değerlerin anlaşılması, siyonizmle mücadele noktasında bu milletin evlatlarını eğitmesi gibi kutsal bir misyonu bize yaşatan Erbakan hocamızın da ruhu şad olsun. Allah rahmetiyle muamele eylesin.
Adaylık işlemleri tamamlandı enteresan isimler var. Zaman içinde bunların hepsini değerlendireceğiz. Fakat öyle güzel adaylar var ki öyle faydalı adaylar var ki hakikaten Düzce'ye çok şey katacak. Ama bunun kararını verecek olan insanların takdiri. Kaderin sahibinin burada bir takdiri var. İnsanların kaderlerine yön vermek bu vebaldir. Güç insanı zehirler. Gücün kudretin, zehirlemediği bir siyasetçi var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. 20 seneden beri Türkiye'yi yönetiyor. Özellikle Cumhurbaşkanının Gazze konusunda dünyadaki duruşu hakikaten takdire şayan. Eksik var hata var yanlış var, mutlaka siyasette olacak. Devlet yönetiminde iş yapan, hata yapar. Gazze’deki olaylarla ilgili ilk gündeki duruşuyla bugünkü duruşu arasındaki o asalet milletimizdeki coşkuyu yeniden hayata geçirdi. Cumhurbaşkanımıza bize uluslararası kamuoyunda milletimizi temsil ederken gösterdiği duruş için teşekkür ediyorum. Gazze'de insanlığın sesi oldu.
Seçimler geldi partiler adaylarını açıklıyor, enformasyon yapıyor. Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Özcan Dağıstanlı seçildi. Bir kere basınla tanışmadı. Hiçbir enformasyon paylaşmadı. Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı kapandı mı dedim. Suya sabuna dokunmadan abdest alınmaz. Siyasetin içine girdiyseniz partinizi temsil noktasında partinizle ilgili enformasyon yapın.
