Geçtiğimiz günlerde buradan dua etmiştik. Tam böyle üç ayların başlangıcında Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan bir yıl boyunca üç yüz lira elektrik noktasında altı yüz lira da doğal gaz noktasında ihtiyacı olan garip gureba, fakir fukaraya belediye olarak destek verecek. Bizi biraz eleştirenler oldu, takdir edenler oldu. Biz bizi eleştirenin veya takdir edenin ne dediğine bakmadan bilmeden, duymadan, fark etmeden milletin ne dediğine bakıyoruz. İnsanların derdinin sözünün sesi ne oluruz ona bakıyoruz.

Cuma günü akşamı Sayın Esnaf Odası Başkanı Mustafa Kayıkçı dedi ki ‘Askıda fatura uygulamasına geçelim.’ Ben de Sayın Tanju Özcan'ın takdir edilmesi gerektiğini yapmış olduğu şeyin çok güzel olduğunu söylemiştim. Sözümüzün arkasındayız. Hani derler ya, eve lazım olan camiye harammış. Çok güzel bir söz. Memlekette hakikaten bir hayat pahalılığı var. Tanju Özcan'ı takdir ederken, tasvip ederken, teşekkür ederken Özcan cebinden bir para vermiyor. Çayın taşıyla çayın kuşunu hani vurma diye bir tabir var ya, teşbihte hata olmaz. O da devletin parası, bu da devletin parası.

Düzce vilayetinde bütün belediyeler Cumhur İttifakı'nın, bir tanesi bağımsız, o da zaten Cumhur İttifakı'ndan girmişti. Düzce’deki tüm belediyeler Tanju Özcan'ın yaptığını örnek alsın dedik. Burada gurura, kibre, enaniyete gerek yok. Yani CHP'li bunu yaptı demenin bir anlamı da yok. CHP'liyi beğenmiyorsanız bile hani yanlış bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterirmiş.

Düzce'nin de bir kalkınma vakfı var. Bolu'nun da bir kalkınma vakfı var. Bolu Kalkınma Vakfı bu organizasyonları zaten yıllardan beri yapıyor. Birçok gelirler elde edilmiş. İnsanlar oraya yardım ediyor. Bu yardımlarla beraber öğrencilere burs veriliyor. Bu yardımlarla beraber ihtiyacı olan ailelere yardım ediliyor. Şimdi bunları belediye, belediye sosyal yardımlaşma vakfı veya sosyalistler müdürlüğü üzerinden yapabilir. Düzce'nin Kalkınma Vakfı hakikaten güzel bir ivme kazandı. Memleket adına kendi insanımız adına mutluluk verici, güven verici bir şey. Buraya çok değişik mecralardan gerçekten Düzce'nin fotoğrafını ortaya koyan isimler de geldi. Örneğin Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Cengiz Tuncer de burada yönetici.

Gerek Kalkınma Vakfı'na yapılacak olan bağışlarla gerek belediyenin üreteceği projelerle evde lazım bir hal var. İnsanlara yardım edilmesi lazım. Camiye haram. Hizmetler dursun. Birkaç tane büyük hizmet dursun ya. Belediyelerin bütçesine göre verebileceği miktar oranında hakikaten bu yardımların yapılması lazım.

Olaya Cumhur İttifakı bir siyasetinden baktığınız zaman bu insanlar zor günde hani kurt diyor, ayazı geçirir ama diyor yani soğuğu geçirir ama onu unutmaz diyor. Bugünlerde insanlar mağdur. Elektrik faturasından doğal gaz faturasına kadar yiyecek, içecekten barınmaya kadar birçok mağduriyet var. Tabii Yörük malından kurban kesen bunun halini bilmez. Bu hali bilenler, bilenler, dertle dertlenenler ve mutlaka buraya dokunmak zorunda. Dokunmalı, hizmet etmeli. Çünkü Cumhur İttifakı, AK Parti ve MHP üzerinden belediye başkanı seçildiniz. Buradaki insanların çoğu Cumhurbaşkanına AK Parti'ye ve Sayın Bahçeli'ye gönül verdi. O kimlik altında seçildiniz. Yoksa bağımsız olarak girip de burada belediye başkanlığını alabilecek olan bir tane isim yok. Varsa da girseydi alsaydı. En kuvvetlisi burada Birol Şahin'di Birol Şahin bile MHP'den girdi.

Şuna çok dikkat çekmek istiyorum 2023’te bu memlekette bir genel seçim var. Bu insanlara bugünlerinde yakamadığı elektrikten, ısınamadığı doğal gazdan mağdur olup da mahcup olup da, küskün olup da, dertli olup da iki bin yirmi üçte gidip bu insanlardan oy isteyeceksiniz.

Binalar, onlar, bunlar, hizmetler dursun kardeşim. Sıkıntı yok ki. Bir dursun, şu üç beş aylık safhada. 2023 olmadıktan sonra 2024’ün ne anlamı var? Yani içten ve dıştan tüm dinamikler bu hükümetin bu iktidarın iktidardan inmesi için harekete geçmiş. Herkes bir manavrada. Siyaset adına doğru mu? Doğru. Herkes kendi doğrusunu yapacak. Ama burada şunu söylüyorum. Cumhur İttifakı adına, AK Parti adına, Milliyetçi Hareket Partisi adına oy alan ve burada da liderlerinin markasıyla, onların partisiyle, onların vizyonuyla oy alan belediye başkanları eğer durduğu yerde samimiyse başka bir hesabı yoksa, başka bir derdi yoksa bugün elektrik faturalarında ve doğal gaz faturalarında bu insanlara sahip çıkmak durumunda. Destek olmak durumunda. Bir iki tane değil. Duygusal değil, doğrusal ve sistemsel olarak. Güzel bir adım attı Bolu Belediye Başkanı. Güzel bir şey koydu ortaya. Ama siz bunu çok aşmalısınız. Aşılmalı, daha ileriye gitmeli. Eğer asgari ücretle veya zor şartlarda yaşayan insanlar faturalarını ödeyemezse elektriği kesilirse, o gelecek yeni neslin yarınlarda bu yüzyılda geleceğini kurmaya çalışan bir cumhurbaşkanı olduğuna inanıyorsanız, bu cumhurbaşkanı bugünün dünü, şimdiki nesilden ziyade gelecek nesli daha bağımsız, daha hür, dünyada hükmeden bir noktada olmasını istediğine inanıyorsanız bunu yapın.

Böyle bir tarihimiz varken komşumuzun elektriği ve doğal gazı kesikken biz rahat bir şekilde uyuyorsak o zaman kendimizi bir sorgulamamız lazım. Sayın Kayıkçı’nın söylediği şu. Askıda fatura. Zenginlerimiz bugünler için mağdur olan ve faturasını ödeyemeyecek durumda olan insanların faturalarını ödemeli. Bunun iki yolu var. Bir tanesi belediyeler, diğeri de Kalkınma Vakfı. Belediyeler de belki başka prosedürler olabilir ama vakfa sahip çıkarsak kendi evimizin önünü süpürmek adına Düzce’deki bu sıkıntıyı giderebiliriz. Bu millet birçok badire anlattı. Ama iki şey unutulmaz. İnsanın zor gününde uzatılan el. İyi günündeki paylaşılan duydu. Hele mahcup kaldığınızda uzatılan el hiç unutulmaz. Bir daha söylüyorum 2023 yoksa 2024’ün hiç anlamı yok.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ