Sabahın ilk saatlerinde bir bilgi geldi haber merkezlerimize. Yeniden Refah Partisi Düzce Belediye Başkan Adayı Davut Güloğlu, seçim sonuçlarına itiraz etmiş. Sonuç da bugün karara bağlanmış, ret olmuş. Davut Güloğlu bu memlekette Düzce Merkez’de yüzde 30, Düzce il genel meclisinde yüzde 20 oyu nasıl aldı? Türkiye genelinde 6,5 gibi bir oy almış. Düzce'de tam tersi almış. Bütün seçim tahminlerine ortalamalarına bakın, Düzce'deki oy oranları Türkiye geneline 3 aşağı, 5 yukarı oturur ama burada oturmadı. Sebep yüzde 30’a yakın katılım yok. Davut Güloğlu’nun partisine bu kadar oy veren insanları anlıyorum artık anlamaya çalışıyorum. Daha doğrusu bunun arkasında 3-4 sebep var. Bir, ekonomik sıkıntı sebebi var, tepki oyları var. İki, Düzce'deki iktidar partisinin Cumhur İttifakı’nın partilerinin il başkan, il teşkilatları, milletvekillerine bir tepki var. Üç, emeklinin bir tepkisi var. Dört, enaniyet, şımarıklık, kendini beğenme, insanlara tepeden bakmanın bir karşılığı var. Hepsinden önemlisi şu; ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ bu AK Parti'nin tüzüğünde var. Ancak Düzce'nin idaresindeki AK Partili yöneticiler cumhurbaşkanıyla veya Türkiye'deki değerlerle, bu partinin değerleriyle aynı dili konuşup aynı duyguyu paylaşsa bu rakam bu şekilde olmazdı.

İl Genel Meclisi ne olacak? Eskiden evler tahtaydı, insanlar da ayağına mes giyerlerdi. Gelin yürürken yellenmiş, kayınpeder sormuş ‘Kızım ne oluyor?’ Gelin, ‘Baba mes gıcırdıyor.’ Kayınpeder, ‘Mesin gıcırtısını anladık da kokusunu ne yapacağız?’ demiş. Bu işin kokusu çıktı. Düzce'de Hasan Şengüloğlu’nu ben severim, sevimli, iyi bir insan. Ama siyaset noktasında Sırat Köprüsü’nün ortasında. Sırat Köprüsü sallanıyor. Çünkü başarısızlık var, il genel meclis oylarında düşüş var. Hakkıyla alınan iki tane seçim var. Birisi Düzce merkez, birisi de Gümüşova. ‘Nerede hata yaptık?’ diye kendilerine bakmaları lazım. Bakmazlarsa sayılı gün çabuk gelir. Türkiye'de bu sonuçlar, genel seçimin ayak sesleri. Düzce'de seçimin kazananı Faruk Özlü ve Muhsin Yavuz. Oy oranlarına baktığınız zaman Davut Güloğlu’na giden yüzde 30’a yakın oy AK Parti'nin oyu, Milliyetçi Hareket Partisi'nin oyu, İYİ Parti’nin oyu. Ciddi bir bölümü AK Parti. Faruk Özlü kurumsal, kişisel ve insanlara karşı naif mütevazi haliyle bu kadar olumsuz dönüşümünü yüzde 40’ta tutabildi. Bu seçimin kişisel olarak kazananı Faruk Özlü’dür. Kurumsal olarak kaybeden AK Parti.

Muhsin Yavuz ilçesinde dolaylı ve direkt sahada olmakla beraber partisine aykırı hareket etmedi. Etseydi seçimi bitirirdi, orada kazanırdı. Akçakoca çıkarma yaptı Ercan Öztürk. Ne oldu sonuç? Demek ki siyaset zamanı değil bugün başlarsa 3 sene sonra anca. Bu gidişat Düzce'de bir dahaki seçimlerde her zaman söylenen 1-1-1 sonucunu ortaya çıkarır. Nüfus ortalaması arttığı zaman AK Parti Düzce'den bir milletvekili çıkaracak seviyeye geldi. Getirdiniz, getiriyorsunuz. Gururdan, kibirden, enaniyetten, vatandaşa tepeden bakmaktan...

Güloğlu garip gurbetçi. Kendisine Düzce’de 30 bin kişi oy verdi. Şimdi belki fotoğraf çektirmek isteyenler olur, 3 gün sonra Davut Güloğlu'nu kimse bulamaz. Selfie çektirmek isteyen mutlak ve mutlak çektirsin. Yoksa adam bir daha yok. Kültür Müdürü Burçin bey (Burçin Sarıcan) var, özellikle rica ediyorum. Güloğlu sahalarda gezdi, dolaştı. Sayın Faruk Özlü’ye sunsun. Bayramdan sonra ücretli veya ücretsiz, bize bir konser versin. Adamın çok emeği var, Düzce'de dolaştı, öğrendi. Düzce'deki bir vakfa bağışlasın konserin gelirini. Yapar mı, yapmaz mı bilmiyoruz ama Güloğlu gidiyor. Fotoğraf çektirmeyi unutmayın. Biz gene iç içe kalacağız.

Mehmet Keleş'in uğradığı hezimet nedir? Resmen siyasi hayatı bitti. Cumhuriyet Halk Partisi il yönetiminin adayları Sedat Çelikel’e yaşattığını duyduğumuz kadarıyla onun başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Adamı ne halden ne hallere soktular. Bir başarı varsa bu siyasetçilerin değil halkın başarısı. Önümüzdeki günlerde CHP konusuna da eğileceğiz. Öyle bir teşkilatçılık, bir seçim olmaz. Adeta kazanmasın, hiçbir şekilde gündeme gelmesin diye uğraştılar. Medyayı ziyaret bile etmediler.

Hacı Bayram Veli Hazretleri, Sultan Murat Han’la çok iyi diyalog kurmuş. Murat Han da bir ferman yayınlamış. Demiş ‘Senin müridin olanlardan vergi almıyorum.’ O ben müridim, bu ben müridim derken Osmanlı'nın vergi memurlarına vergi veren yok. Hünkar bir mektup göndermiş Hacı Bayram Veli Hazretleri’ne. ‘Kaç tane müridin varsa, bir şey yap da bize bilgisini ver.’ Hacı Bayram Veli, bütün ahaliyi toplamış. 3-4 tane çadır kurmuş, çadırların içine birkaç tane koyun koymuş. Kendi adamlarından koymuş. ‘Ey müritlerim bana canını feda edebilecek birisi gelsin.’ Bir er kişi çıkmış gelmiş, ‘Canım senin yoluna feda olsun.’ demiş. Girmişler çadıra. Koyunu kesiyorlar, kan çıkıyor, hayvan can verirken yarısı kaçıyor. ‘Başka var mı?’ diyorlar. Bir hatun kişi gelmiş, ‘Benim canım sana feda olsun.’ Çadıra girmişler bir koyun daha kesmişler. Milletin yarısı gitmiş. ‘Başka var mı?’ demiş. Bir tane meczup çıkmış. O da girmiş çadıra. Herkes kaybolmuş. Hacı Bayram Veli yazmış; ‘Hünkarım benim müritleri sormuştunuz, bir er kişi, bir hatun kişi, bir de meczup kişi. Başka yok, gerisi hikaye.’

Bu seçimin ve başarının kazananı o kadar çok ki herkesi kazandırmış. Tabii başarının sahibi çok başarısızlığın sahibi az olur. Ben Sadullah Ünsal olarak desteğimi söyledim arkasında da durdum ve duracağım da. Faruk Özlü'nün bugünden sonra Düzce'ye hizmet etme noktasında şu yaşanılan seçim sürecinde yaşanılan bu seviyesiz, bu insani olmayan, ahlaki olmayan, düşmana bile yapılmayacak algılara karşı gerçekten teşvik edelim, 5 yıl faydalanalım. Faruk Özlü, Düzce'de yeniden bir tarih yazsın. Türkiye genelinde AK Parti birçok büyükşehri kaybetti. Biz azız, küçüğüz. Her şerde bir hayır var. Eğer Faruk Özlü gibi bir değeri motive edersek, destek olursak hizmet etme noktasında kırbaçlarsak imkanlar buraya gelir ve Düzce şaha kalkar. Düzce'nin şaha kalkacağı günleri inşallah, Allah bize göstersin.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;