DÜZCE’DE PANAYIRCILIK BİTSİN, OLACAKSA DÜZCELİ OLSUN

REKTÖRLÜKTEN ARAYAN KİM?

Çarşamba günü akşamı saat 22:00 civarlarında bize bir bilgi ulaştı. Düzceli hayırsever bir iş adamının otopark olarak işletilmek üzere Düzce Belediyesi’ne verdiği şehir merkezindeki alana, belediye iştiraki BELTEM tarafından Antep-Hatay Mutfağı Panayırı düzenleneceği bilgisi geldi. Hatta broşürleri bile hazırlanmış.

Bu konuyla ilgili yaptığımız ön araştırmada bu panayır tavsiyesinin rektörlükten kaynaklı olduğunu öğrendik. Hemen panayırı organize eden BELTEM Genel Müdürü Necla Erdoğan’ı aradık. Sorduk, ‘Sizi rektörlükten aramışlar, kim aradı?’ Erdoğan, ‘O da bize kalsın.’ dedi. DESOB’un bu konuyla ilgili talepleri var ancak BELTEM yönetimi, “Hayır, biz bildiğimizi yaparız.” havasında. DESOB Başkanı Mustafa Kayıkçı’yı aradım ben konuyla ilgili. Tabii o da bundan aşırı rahatsız, sonuç itibariyle rektör hocamızı aradık. ‘Rektör hocam siz bunu dediniz mi?’ dedik. Adamın zaten haberi yok, ortalık ayağa kalktı tabii. Perşembe günü akşamı bu konuyla ilgili Mustafa Kayıkçı canlı yayın yaptı. Bunun ne kadar gereksiz ve fuzuli bir şey olduğunu, Düzce esnafına bir darbe olduğunu anlattı. Panayır alışkanlığı var ya çok kötü bir alışkanlık. Buradan 3 kuruş alacağız diye gece gündüz Düzce için çalışan, vergi veren, denetlenen, adam çalıştıran, Düzce'nin ekonomik derdiyle kendine derman bulmaya çalışan esnafa vurulmuş en büyük darbeydi. Mustafa Kayıkçı bu konuyla ilgili gerekli temasları kurdu. Zabıta da anladığım kadarıyla uygun olmayan yazıyı verdi ve bundan sonra Düzce'de panayırcı olmayacak. Bu dışarında gelen panayırcıların sattığı ne idüğü belirsiz bir ürün manzumesi. Bizim esnafımızla hiçbir şekilde boy ötüşmeyecek kadar kalitesiz malzemeler. Bizim pazaryerinde bunu yapan esnafımız var. Kursunlar onlar yapsınlar.

Zamanında Düzcespor hesabı ile beraber bazı Düzcespor yöneticileri bu panayır organizasyonu yapan panayırcılardan hesaplarına farklı farklı sebeplerle para aldılar. Bu iş çok suistimale açık. Düzcespor’a verilecek paranın Düzcespor’un hesabına yatması lazım veya kayyumun hesabına yatması lazım. Ancak bu panayırcı ve organizatörler tarafından Düzcespor yetkilisinin hesabına yatıyor. Bu iş istismara açık. Bu organizasyonda DOSEV diye bir vakıfla sözleşme yapmış Necla Erdoğan. Vakfın Türkiye'de bir geçerliliği de yok, bir aktivasyonu da yok. Kazasız belasız Düzce esnafının da kazanacağı şekilde bu iş neticeye bağlandı. Panayırın zamanlaması da 21 Şubat - 2 Mart yani tam böyle ramazan ayının girişinde kahvaltılık ürünlerinin satılacağı bir düzen kurulacaktı. Ama Düzce esnafı lehine bunun önüne geçildi. Burada emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. İnşallah bundan sonra olacaksa Düzceli olsun, Düzceli olsun da çamurdan olsun.

Hakları, hakikati veya mazlumların hakkını savunurken bazen insanlar zora düşebilir. “Dostun yok, düşmanın yok, menfaatim var.” anlayışı ile her şey bertaraf olur. Eski komünistler kapitalist olur. Dervişler berduş olur. Berduşlar derviş olur. Menfaat ekseninde hayat döner. Ama biz baştan beri Düzce'deki insanların, Düzce'deki emekçilerin, Düzce'deki mazlumların müdafaasını yaptık. Örneğin; Düzce'de Küçük Sanayi Sitesi’nde yapımı devam eden dükkanlar bitmeden bu sanayi esnafının buradan çıkarılması noktasında eylemlerin doğru olmadığını anlatmaya çalıştık. Doğruyu hep beraber bulalım diye uğraştık. Ama bu kaoslardan beslenenler, beklentisi yüksek olanların hedefi haline geldik. Bizimle ilgili kurumsal veya kişisel herkes eğriyle örnek veriyorlar. İnsanların yanlışlarıyla, eksikleriyle, zaaflarıyla kendi yanlışınızı örtemezsiniz. Hırsız hırsızı konuşurmuş, hırsızlığım mübah olsun diye.

ÜZEYİR ABİLERİ ELLERİNDEN TUTMUŞ

HANGİ DELİĞİ TIKAYIP GELDİĞİNİ BİLİYORUZ

BEKLENTİ YÜKSEK OLUNCA MUTSUZ OLUNUYOR

DÜZCELİ OLSUN, DÜZCELİ KAZANSIN, DÜZCE’DE ESER KALSIN

Geçtiğimiz hafta bir gündem daha oluştu. Sanayi esnafını ilgilendiren. 162 tane dükkanın ihalesi yapıldı. İhalesi derken belediye iştiraki BELTAŞ tarafından bir kuruluşa verildi. MCA İnşaat, önceki 112 tane dükkanı yapan firma burayı aldı. İnşallah bereketli kazançlar olur. Eskisi gibi yapamayacaklar tabii yani standartlar oluşacak. Gayet nizami ve güzel olacak. Tabii bu düzenler oturduğu zaman bu düzensiz halden menfaatlenenler bozuluyor. Birçok yerde menfaatler bozulduğu zaman ak kara gibi, kara ak gibi gösterilir. Medyaya bir şekilde giren bir arkadaşımız var. Billboardların ihalesini devam ettiren bir arkadaşımız var. Geçen akşam çıktı bizle ilgili bir şeyler söyledi. Ben çok severim Murat Albayrakoğlu'nu. Albayrakoğlu çok şeyler söyledi, dedi ki “Bizim elimizden tuttu Üzeyir abim, hakkını nasıl ödeyeceğimiz bilemiyoruz. Düzce'ye heykelini dikmemiz lazım.” dedi. Mehmet Keleş'in o Rabia heykeli vardı, oraya dikebilirler. Birisi de çıktı dedi ki ‘Üzeyir Yiğit'in tıkadığı delikler var.’

Biz Üzeyir Yiğit'in hangi delikleri tıkayıp buraya geldiğini biliyoruz. Bu delikleri neyin tıkayacağını, neyi tıkamayacağını Düzce kamuoyundaki algıya göre Faruk Özlü'nün tasarrufuyla yapılıyor. “Faruk Özlü diye yazılır, Üzeyir Yiğit diye okunur.” gibi bir algı var. Ben demiyorum algı böyle. ‘Üzeyir ne diyorsa Faruk Özlü'nün sözüdür, Üzeyir ne yapıyorsa Faruk Özlü'nün yaptığıdır.’ diye de bir algı oluşmuş her birimde. Vekili mutlak Üzeyir Yiğit kaosu var şu anda Düzce'de. Burada insanlar için mutluluk verici olan yanları vardır. Beklentisi yüksek olanlar mutsuz olurlarmış. Murat Albayrakoğlu birinci etaptan beklediğini veya beklentileri hayata geçmediyse ikinci etabı var. Beraber olduğunuz şirket kazandı bana niye kızıyorsunuz? Bu memlekette bir şeyin altını net çizmek lazım. Hani billboard ihalesi yapıldı ya. Birtakım medyada çıkan haberlere göre BELTAŞ adres gösterildi. Ama BELTAŞ ihaleye giremedi. SSK ve vergi borcundan dolayı. ‘Borcu yoktur kağıdını alamadığı için giremedi.’ diyorlar. Peki BELTAŞ ihaleye girmemesi kime yarıyor? Heykeli dikilecek ve heykel dikecek adamlara yarıyor. Tabii ben de böyle bir abi, Üzeyir gibi bir abinin heykelini dikmek isterim. Demek ki kime yarıyor bu iş? Sonucu itibariyle şirketler kuruluyor 6 ay önceden. Hakikaten Düzce için ne elde ettiğimiz önemli. Şu ekranlara niye çıkıyoruz? Memleketin, milletin faydası için biz şunu istiyoruz. Düzceli olsun, Düzce'den olsun, Düzceli kazansın, Düzce'de bir eser kalsın. Allah herkesin çarşısına pazar versin.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;