İYİ Parti’de yaprak dökümü başladı. Mehmet Gönültaş Belediye Meclis Üyesiydi. 4 kişi İYİ Parti’ydi, 3 kişi CHP’ydi. İstifa ettikten sonra İYİ Parti grubu düştü, CHP grup kurdu oraya da CHP ve Düzce değerlerine vakıf olan genç, dinamik, mimar bir kardeşimiz Osman Çelebi geldi.
Osman’a ve CHP grubuna hayırlı olsun! CHP, mecliste grup kurdu ama İYİ Parti’de Ender Çakar düştü. Aldığımız duyuma göre yaprak dökümünün devam edeceği ve Ender Çakar’ın da partisinden yollarını ayıracağı yönünde bir değerlendirme var. Ender Çakar düştükten sonra düştüğü yerden kalkar mı onu bilmiyoruz ama yiğit düştüğü yerden kalkar... Siyasette hemen pes etmek olmaz! Yenile yenile gelen zafer yenile yenile edinilen tecrübeden doğan bir muzafferiyet olur siyasette. Ender Çakar böyle bir şey düşünüyorsa düşünmesin! Çünkü yenilmek kazanmak için bir sebeptir. Kılıçdaroğlu 15 seçimden beri yenile yenile -yenilen pehlivan güreşe doymaz hesabı- yeniden bu işe talip oldu, devam ediyor, bırakmıyor. Yeni yeni ekipler kuruyor. Ender Çakar, İYİ Parti’yle CHP bir koalisyon yapmış da oradan bir adam ders çıkarır hemen öyle bırakmak yok.
Düzce Belediyesi’nde yeni görevlendirmeler yapıldı. En özel kalem vardı bir zamanlar Dursun Ay döneminde. Beytullah Efendi! Hesabı, kitabı, muhasebeyi çok iyi bilen ve o hesapta ve kitapta kendine faydası olmayanın kimseye faydası olmaz hesabı kendine çok faydalı pozisyonlar oluşturdu.
Beytullah Yılmaz, Belediye Başkan Yardımcısı! Nerededir? Belediyededir. Zabıtadan sorumlu, park bahçelerden sorumlu. Belediyedeki görev iştigal yerleri belli. Fakat Kültür Merkezi’nin önüne arabayı bir çekti, lastiği mi patladı, arıza mı oldu hiç ayrılmıyor. Sabah, öğle, akşam oralarda ne yapıyor bilmem. Ama bir şey var! Faruk Özlü nimetini bu tür anlayışlar külfete çeviriyor. Seçimlere şurada 7-8 ay kaldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki oldu. Faruk Bey’in daha önceden kabinede arkadaşı.
Düzce’de devam eden yatırımlar var. Asfalt çalışmaları var, pazaryeri var, birçok konu var. Bunların hayata geçmesi lazım. Hayata geçerken de liderin komut ve iradelerinde alt zemindeki organizasyonlar aynı şevk ve iradede olması lazım. Biraz latife kattık da sabah akşam Kültür Merkezi’nde Belediye Başkan Yardımcısı’nın ne işi var? İşine baksana! Oraya mı tayinin çıktı? Tabiri caizse Faruk özlü önümüzdeki bu dönem, pandemiden krizden, istenilen hizmet aksiyonu harekete geçmedi.
Burada baktığımızda bir çalışma temposu başlamış, bunlar hayata geçerse, toplumda kabul görürse 31 Mart 2024’te netice çıkar, daha doğrusu çıkmalı! Çıkmıyorsa bunun tek başına müsebbibi Belediye Başkanı olmakla beraber -ama altında çalışan insanların buradaki duruşu lazım!-
Hadise şundan ibaret; yaptığın banaysa öğrendiğin kendine! Yaptığınız hizmet, bulunduğunuz makamın bir getirisi olmalı. Sadece size getirisi olmasın, herkese getirisi olsun. Altınızda makam arabaları, imkânlar… Faruk Özlü’nün günlük en az 18 saat çalışma mesaisine bu ekibin cevap verdiğini ben zannetmiyorum. Her gün arabası Kültür Merkezi’nde olan bir Belediye Başkan Yardımcısı’ndan bu memlekete ne fayda olur ki?
Ben bunu memleket adına söylüyorum. Kim gelirse gelsin kim giderse gitsin, bizi ilgilendirmiyor ama işin sonuncunda Hatice’ye değil neticeye bakıyoruz biz. Sebep ortada, sonuç çok önemli.
23 Nisan Parkı yapılıyor ama 2-3 kişi kırıp döküyormuş. Onun da güvenlik önlemlerini Faruk Özlü düşünecek değil ya! Önüne getireceksiniz, alternatif sunacaksınız. Bunlar sunulursa, adım atılırsa birçok konu kendiliğinden gelir.
Mehmet Gönültaş istifa edince ‘ticari ilişkileri vardır, iyi imkânlar sağlanmıştır, onun için istifa etmiştir’ gibi yorumlar geldi. İki tane kör varmış, dolma yiyorlarmış. Dolma yerken karşıdaki kör demiş ki; ‘Neden dolmaları iki iki ikiyiyorsun?’ ‘Ben görmüyorum sen de görmüyorsun sen benim iki tane yediğimi nereden biliyorsun, sen demek ki iki tane yiyorsun’ diye cevap vermiş.
Dervişin fikri neyse zikri de o olurmuş. Yani Mehmet Gönültaş iyi ticari bağlantılar kurdu gibi şeyler söylemek, -oldu veya olmadı ben bunu bilmiyorum ama- bunu gündeme getiren insanlara baktığınız zaman burada şu hakikat çıkıyor; demek ki sizin dostluğunuz da hizmetiniz de siyasetiniz de birçok değeriniz de vicdanınıza değil cüzdanınıza bağlı.
Böyle olduğu zaman maalesef bu tür yorumlar yapılabiliyor. Beytullah Bey’in aracının her gün sabah akşam Kültür Merkezi’nin orada olmasından dolayı rahatsız olanlar varsa ona da sorsunlar ‘bir arıza mı var?’ diye yardımcı olsunlar. Her şeyi derlemeye toplamaya aklı eren Beytullah Efendi’nin oraya belki aklı ermemiş olabilir.
