AKÇAKOCA’DA SAHİLLER BEDAVA, YAZA HAZIR

Akçakoca sahilleri pırıl pırıl temizleniyor. Fikret Albayrak'la bu konuyla ilgili istişare etme imkanımız oldu. ‘Mavi bayrak için kolları sıvadık, 2025 yılında sahilleri mavi bayrakla donatacağım.’ diyor. Bugün (10 Haziran) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’yla bir randevuya gidiyor, talepler konusunda. Sayın İmamoğlu hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nde etkili bir noktaya imza attı. Muhtemelen cumhurbaşkanı adayı olacak. Türkiye genelinde birçok belediyeye, birçok yere faydası olur. Çünkü 5-6 tane bakanlıktan fazla bütçesi olan bir büyükşehirden bahsediyoruz. Toplantıda da Akçakoca için çok güzel kararlar alınır, faydalar sağlanır. İnşallah hayırlara vesile olur. Bu yaz Akçakoca’da o lağım kokusunun kokmadığı, akşamları koku seanslarının olmadığı bir tatil yaşayalım. Ama belediye kendi imkanlarıyla sahilleri pırıl pırıl yapıyor. Akçakoca hepimizin; kimsenin babasının malı değil. İnşallah sahil bu yaz daha nezih, daha güzel olur. Bu arada şezlong işi bitti. Kimse şezlong ve şemsiyeyi sahillerde satamayacak. Sadece belediye verecek. O da 100 lira gibi bir rakam tahmin ediyorsam. Onu da vatandaş isterse verecek, sahiller özgürlüğüne kavuştu.

KAYIKÇI’NIN DEĞİL, ARKADAŞININ MANİTASIYMIŞ

Düzce Esnaf ve Sanatkarlar Birliği (DESOB) Başkanı Mustafa Kayıkçı bir fotoğraf paylaştı. Düzce 81 grubunda paylaştığı fotoğrafta bir kadın var. Bu fotoğraftaki kadın, kendi halinde duruyor ve bizim arkadaşlarımız da bu fotoğrafı haber olsun diye ekran görüntüsünü alıyorlar. Yerel basında bu haber olarak çıktı. Şimdi bu fotoğraftaki kadın kim, bu nasıl paylaşılıyor? ‘Bizde boş yok’ diye Mustafa Kayıkçı fotoğrafı paylaştı. Ondan sonra sildi, ama herkes ekran fotoğrafını aldı tabii. Burada yarı çıplak bir kadın fotoğrafı var, kadın kim onu bilmiyoruz. Tabii arkadaşlarımız, kendi bakış açılarına göre bunu haber yaptılar, bizde bu konuyu değerlendirmek için Sayın Mustafa Kayıkçı’ya sorduk. Mustafa Kayıkçı, bu sene umreye gitti, adam belki bir hatadır, bir eksiktir hemen yargılamanın gereği yok ki. Mustafa Kayıkçı, efendim mübarek topraklara el sürdü, ne işi olur kadınla ve kızla? Şöyle bu ihtiyaç sahibi olan gençler olur, onlar bakar eyler, onları ihya eder, mutlu eder. Mustafa Kayıkçı saçlarını boyatıyor, boyatır yani insan genç görünmek ister, ama burada hemen ithamlar başladı ve ben de böyle Kayıkçı’ya sordum. Dedim ki; ‘bu fotoğrafla ilgili çıkan haberler konusunda değerlendirmeniz var mı? Bu işin aslı nedir?’ dedim. Kayıkçı bana yazmış. “Bir arkadaşımın yakınıyla mesajlaşıyorken, bana arkadaşımın kardeşinin manitasının fotoğrafını attı. Bende ‘benden kaçmaz, sen gizli tutuyorsun’ anlamında, ‘bende boş yok, benden saklama’ anlamında ona attığımı düşündüm. O arada grubun mesajı öne çıkmış. Bende oraya atmışım. Konu bu; fotoda da görünüyor Boğaz Köprüsü. Ben yirmi senedir İstanbul’a gezmeye bile gitmedim. Sorun değil diye basını aramadım, ama yapılan çok yakışıksız ve ayıp bir şey.” demiş Mustafa Kayıkçı. Evet şimdi fotoğrafı görüyorsunuz şimdi bir kadın var, efendim bir deniz aracının üzerinde ve bir bakış var orada, şimdi ‘Arkadaşının manitası.’ diyor. Adam yalan mı söylesin? Hacı adam, Beytullah’a yüz sürdü, tövbe etti, Kurban bayramından önce yalan mı söylüyor şimdi bu? Arkadaşlarımız da bilip bilmeden her şey yazılır mı? Yani biz de sorduk, insanın beyanı geçerlidir. Mustafa Kayıkçı ehli sünnet, bu manita işleri ile işi olmayan böyle mübarek bir adam. Hacca gitti ve geldi, belki namaz kılıyordu Sultanahmet’te, yani bu iş böyle yazılır mı arkadaş? Bizim arkadaşlara da ne derseniz deyin. Efendim, pek sordular mı? Bilmiyorum da ilk defa biz mi sorduk nasıl oldu, Mustafa Kayıkçı böyle şey yapmaz, bunla işi olmaz, bu işlerle işi olmaz adam Hacı. Beytullah’a yüz sürdü, Umreye gitti. Efendim ne yapar? Esnaf Odasının arabası ile aşağı, yukarı gezer yani. Onla gezer, orada iyi bir marka araba var, onunla gezer. Açıklaması bu, kamuoyunda çok dikkat çekiyordu. Sen inandın mı? Ben inandım veya inanmadım, vatandaş bunun neresinde fotoğrafa baktığı zaman. Arkadaşlar bu anlamda bir aile fotoğrafı veya başka bir şey olabilir, diye fotoğrafı blurluyorlar, görünmesin diye. Ama yani, burada ne işim vardı? Adama sorarlar. Böyle bir şey niye milletin manitasının fotoğrafı oradan oraya geziyor. Tabii o da pek anlaşılır bir şey değil, ama olmuş, gruptan da çıktı. Bu arada grup bir kıymetini değerini kaybetti.

DÜZCE 5 TEMMUZ’U BEKLİYOR

Yerel siyasette çok güzel şeyler oluyor. Bir işletme, Düzce'de su havzası olan Asar Suyu veya Melen Suyu’na yakın bir yerde adım atacaksa Düzce Belediyesi İSKİ'ye sormadan, olur almadan yapmıyor, ruhsat vermiyor. Ben buradan İSKİ'nin yetkililerine genel müdürüne özellikle Sayın Ekrem İmamoğlu'na iletilmek üzere bir soru soruyorum; ‘Yıllardan beri plan proje, hayata geçen bir şey yok ama kanun yürürlükte.’ Sayın Talih Özcan ziyaret etti Sayın İmamoğlu'nu. Bir heyet geliyor Temmuz’un 5'inde. Allah rızası için bu heyet dahil olmak üzere ben şunu söylüyorum. Melen Suyu’nun geldiği yer Yığılca. Yığılca'da bir atık su arıtma tesisi var mı? Köylerinde var mı? Çevresinde var mı? Lağım suları oraya akıyor ve aynı zamanda kaç milyon insan bu sudan içiyor. Beni biraz eleştirdiler. Talih Özcan merakı veya Faruk Özlü merakı, bunları güzellemenin elde edebileceği birçok şey varken bir bedel ödüyor. Şu anda ödediği bedelin karşılığını görmek adına bir adım atılmış. Sayın Özcan atmış. Cumayeri’nde, Gölyaka'da, Akçakoca'da ve Düzce Merkez'de bununla ilgili bir çalışma yapılacak. İnşallah bu net olur, artı olur, faydalı olur. Yoksa İstanbul bu havzadan bu memleketin necaset suyunu içmek zorunda kalır. İstanbul, Düzce'nin ve bölgenin necaset lağım suyunu içiyor, bunun bir çözüme kavuşturulması lazım. İstanbul 16 milyon şu anda nüfusta 18 milyondan bahsediyorlar. Buna hassasiyet gösteren sayın Özcan da, sayın Özlü de, sayın Albayrak da, Cumayeri Belediye Başkanı sayın Koloğlu da, Gölyaka Belediye Başkanı sayın Muzaffer Coşkun da hakikaten bu günü bekliyor. Düzce de bugünü bekliyor. 5 Temmuz önemli. Bunu bize sağladığı için, Talih Özcan'a bu temaslarda bulunduğu için, bu mücadeleyi verdiği için teşekkür ediyorum. İnşallah burası arıtma ve diğer İSKİ’nin projeleriyle hayat bulursa biz de bir takım sıkıntılardan kurtulmuş oluruz.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;