Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı aynı zamanda 13. Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcı adayları Sayın Ekrem İmamoğlu, Sayın Mansur Yavaş Düzce’de olacaklar. Bunu niye söyledim? Bunu şunun için söyledim, Erzurum mitinginde Ekrem İmamoğlu’na taşlı sopalı bir saldırı oldu ve bununla beraber bugün akşamdan beridir bunun konusu dillendiriliyor. Demokrasiye aykırı özgürlük sathi mahalindeki yaklaşıma sığmıyor. Türkiye’de şöyle oldu tamam hepsi bunların herkesin bir bildiği var her imam bildiğini okurmuş hesabı, herkes bir şey okuyor. Ancak bir hikâye var, hikâye de şu: Ormanın kralı aslan otururken, farenin ormanda yaptıklarından çok şikayetler alıyormuş. Kediye demiş ki; “fareyi bul infaz et”. Kedi, fareyi ararken fare kedinin kendisini aradığını duymuş. O delik senin, bu kovuk benim kaçıyormuş ama kedi, farenin peşindeymiş. En son kaçarken bir inek görmüş fare. Fare ineği görünce durum böyle böyle beni kurtar bana bir yol göster artık kedi yaklaştı. Bu aksi fareye bir bakmış inek, sırtımı çok ısırdın, tüyümü çok kopardın ama sen benim arka tarafıma bir geç bakalım demiş. Arka tarafına geçince tabi inek ne yapabilir buna? İnek dışkısını farenin üzerine atmış, fare ise dışkının içinde kamufle olmuş. Bizim fare bir kere pürüz ya, kuyruğu da dik tabi. Neyse kedi gelmiş, demiş ki ineğe: Fareyi gördün mü? “Artık hayvanların dilinde nasıl iletişim kuruyorlarsa.” Ben görmedim etmedim diyecekken inek, bir bakmış ki: Fare dışkının içinden kuyruğunu sallıyor. Kedi bunu fark edince fareyi kuyruğundan yakalayıp çıkarmış ve gereğini yapmış. Buradan, üç tane mesaj var. Her seni dışkının içine atanı düşman sayma, her seni dışkının içinden çıkaranı da dost sayma. Bu kadar dışkının içindeyken, kuyruğunu niye dik tutarsın mübarek?

Biliyorsunuz, bu memleketin liderleri ve siyasetçileri bu memlekete hizmet eder. Birisi şu yönden hizmet edeceğim, birisi şu görüşe hizmet edeceğim der ama nihayetinde hepsi bu memlekete hizmet eder. Burada bir Adalet Yürüyüşü yaptı Sayın Kılıçdaroğlu, dışkıyla karşılamıştık “biz” onu Düzce’de. Onun olduğu yere dışkı “döktük” Düzce’ye yakışmadı bu, ben yakıştıramadım kim yakıştırıyor ise ona da yakıştıramıyorum. Burada Kılıçdaroğlu geldiğinde, İmamoğlu geldiğinde Düzceli asaletine yakışır Düzceli siyasetine yakışır Düzce’ye yakışır bir şekilde karşılamayı bilmeliyiz. Yani biz Düzce olarak artık böyle daha nezih, daha asil, daha güzel anılmalıyız. Niye? Çünkü, biz nezih ve asiliz. Birkaç tane fevri çıkışlar, Düzce’nin menfi veya müsbet yolundaki ilerlemelerde ve yürümelerde, bizi istikamet eksikliğine düşürmesin.

Üzeyir Yiğit, Öncü İnternet sitesinde var. Bir haber sitesinde, Talih Özcan’la ilgili bir yazı yazmış. İşin özünde şu var: ‘Yunus Özay Er’in listeye giremeyeceğini’ ve bunun “Hayrettin Amcaya giden bir çanta” nasıl bir çantaysa bu? ‘Hayrettin Amcaya giden bir çantayla aday oldun Yunus Özay Er’ diyor. ‘Düzce’den intikam alıyorsun, dostlarından intikam alıyorsun’ diye bir ifadelerde bulunmuş Düzce analiz.com da. Bizde bunu haber olarak değerlendirdik, detayları oncurtv.com da var.

Biliyorsunuz ki 6 Mayıs’ta Hıdırellez’di. Benim de köyüm olan, Akçakoca’nın Beyören köyü var. Beyören köyünde yüzyıllardır bahar bayramı, aynı Türklerin Nevruz Bayramı gibi, Hıdır ve İlyas Peygamberin buluştuğuna ve bunun bereketine inanırlar. Orada bütün evlerden; patates, soğan vb. malzemeler gelir. Keşkek denilen bir yemek yapılır, ikram edilir. O ikrama, Cumhuriyet Halk Partisi Akçakoca Teşkilatı ve Edirne Milletvekili de katılmış. O arada Akçakoca kaymakamı da oradaymış, olmuş orada onun için söylüyorum. Mustafa Can hakikaten memleket ve millet sevdalısı bir Mülkiyeli, CHP’liler gelince oradan kalkmış ve gitmiş. CHP’nin bir İlçe başkanı var Tuğrul Abanoz ya CHP’yi abat edecek ya da berbat edecek." Çok faullü maç oynuyor, bazen" züccaciye dükkanına giren fil gibi" kırıyor ve döküyor, bazen de ince eleyip sık dokuyor. Çok güzel şeyler yapıyor ama, yine de genelde faullü.

Kaymakam, CHP'lileri görünce oradan kalktı gitti. Akçakoca'da CHP İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz ve Ak Parti İlçe Başkanı Esvet Sarıoğlu arasında tartışma konusu oldu. Her şey bitti de Kaymakam belki oradan gitme vaktinin geldiğine, belki kalkacakları tevafuk etti veya öyle tesadüf etti, bunun sonucunda kalktı ve gitti. Veya CHP'lileri gördü de onlarla muhatap olmak istemedi de kalktı gitti. Bu durum siyaset malzemesi yapılır mı? Ey Tuğrul Abanoz, bu durumu nereye çekeceksiniz? Devletin; Birimi, kurumu veya yöneticisinde eksik olabilir, gayet doğaldır. Güzellikte olabilir eksikte olabilir. Ama bunları eleştirirken ve değerlendirirken, Devlet mekanizmasının zarar görmemesi lazım, idari mekanizmanın zarar görmemesi lazım. Usulüne uygun bir şekilde eleştirmek lazım. "Devleti olmayan Suriyeli ve Iraklıyı" görüyorsunuz. Bu memleketin, hayırlı, güzel ve barışçı ifadelere ihtiyacı var. Yani bu memlekette, herkes şunu iyi bilmeli ki "Devleti olmayanın ne dini, ne imanı, ne namusu, ne de malı veya mülkü olur." Devlet en kutsallarımızdan biridir, önceliğimiz Allah'tır sonra devletimizdir. Devleti yönetenleri eleştirebilirsiniz, ama siyasi nahoşluklarınıza meze yapmanın da anlamı yoktur.

PROGRAMIN TAMAMINI BURDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ...