İki gün arayla bir yayınlar, enformasyonlar var. ‘AK Parti ilçelerde şunu, bunu aday gösterdi’ gibi bir algı var. Düzce siyasetine çok emeği olan Fevai Arslan; Eski İl Başkanı ve Milletvekili derdi ki ‘Siyaset ilim işi değil, film işidir.’ İki günden beri senaryosu yazılmış, bir film izledik. Hiç olmayacak adamlar nabız yokladı. Ya arkadaş bu iş bu kadar uzatılmaz. Millet aldı gemiyi yürüyor, gemiye rotasını verdi, çıktı yola. Akçakoca’da 6 adaydan biri mi olsun, Nevin Gökçek mi olsun, Cüneyt Yemenici mi olsun, bir karar veremediler. Birçok yerde, ilçelerde, beldelerde sıkıntı net bir şekilde var. İşin sonunda, şu memlekete hizmet etmiş insanların hizmetlerine devam etmesinden yanayım.

Pişmiş aşa su katılmaz… 3-4 noktada pişmiş, ama daha birileri yok Ayşe’si, Fatma'sı, Hasan’ı, Ali’si, Veli’si, delisi… İki öküzün önüne bir saman döküp de bu işi bir bitirin. Cumhurbaşkanım; AK Parti'de Düzce'deki iradede çok ciddi sıkıntılar var. Sayın Erdoğan’a ben buradan söyleyeyim. ‘Sesim duyulur mu derseniz?’ Evet duyulur. ‘Cumhurbaşkanının basın birimi dikkate mı alacak derseniz?’ Alacak ve aldı şu saat itibariyle. Toplumda ve hizmette kabul gören yerlerle oynamayın. Ben şuna inanıyorum, Düzce'de ilçelerde aday olacakları da olmayacakları da Faruk Özlü belirleyecek. Geminin kaptanı o. Düzce’ye büyükşehir gibi baktığınız zaman, aday yapılacakları da yapılmayacakları da belirleyecek. Çünkü tabanda 5 yıldan beri birebir ilişkilerde kimin ne olduğunu gördü.

Ankara'daki genel merkezdeki milletvekilini belirliyor, ama yerelde Hasan Şengüloğlu'nun buna uyması lazım. Özlü’nün siyasi ve devlet aklı tecrübesine uyması lazım. Netice itibariyle Faruk Özlü Düzce'deki adayları belirlerse, çalışacak olan o. Kimin aday olacağına, kimin aday olmayacağına karar verecek olan Dr. Faruk Özlü. Faruk Özlü’nün ilçesi var. Çilimli'de Faruk Özlü, ‘Burası benim ilçem arkadaş, buranın kararını ben veriyorum.’ diyebilir ve aynı şekilde birçok yerin kararını da verebilir. Doğrusu da bu. Koordine edecek olan o. Çünkü bir master planı var. Büyük bir turizm hamlesi yapılacak. Bu haberler bir enformasyon, bir strateji olabilir. Dünyalık beklentiler var. Bize bir dünya isimler geliyor. ‘Bizi haber yapın, aday yazın.’ diyorlar. Biz Öncü Haber olarak bu topa girmedik, giren oldu veya olmadı. Doğru yaptı, eğri yaptı bizi ilgilendirmiyor.

Davut Güloğlu geldi bugün, bizi ziyaret etti. Çok heyecanlı, enerjik, durduğu yerde durmuyor. ‘Düzce’ye hizmet Milli Görüş beni oradan istediler, buradan istediler. Ben Türkiye'ye mal oldum. Dünyayı gezdim, dolaştım. Şimdi Düzce’ye geldim. Çok yerden teklif geldi.’ diye anlatıyor. Sahada insanlarla güzel temaslar kuruyor. Bize güzel şeyler anlattı, biraz da böyle canımızı sıkan şeyler de söyledi. Ama hep biz milletin canını mı sıkacağız? Millet de bizim canımızı sıksın. Güloğlu bir şey söyledi; ‘Ben bu Düzce'ye genel başkanımın emriyle geldim, ben bir lütuf gibiyim. Ekonomik ve içtimai halini halletmiş, birçok yerden teklif gelmesine rağmen ben Düzce'den oldum.’ diyor. Bunları anlatırken tabii bize de böyle yerelde Dr. Faruk Özlü'nün yapmış olduğu güzel şeyleri, propagandasını değil, ‘İltifat marifete tabidir.’ diye biz güzel şeyleri söylüyoruz. Eğriyi de söylüyoruz. Aslında biz ne dinleyicileri, okuyucuları memnun edebiliyoruz, ne de Faruk Özlü’yü memnun edebiliyoruz. Faruk Özlü bizden çok da memnun değil yani. Hiçbir şey demeyeceksin, siyasetçiyi eleştirmeyeceksin ve eksiğini söylemeyeceksin ki kabul göreceksin. O mümkün değil tabii. Ben de Güloğlu’na şunu söyledim, ‘Hoş geldin, sefa geldin. Düzce için, tanıtım için, enformasyon için hayırlı olsun. Ama sen Süper Lig futbolcusuyla sahaya çıkıyorsun. Bu adam bakanlık yapmış, bu adam milletvekilliği yapmış, 5 yıl belediye başkanlığı yapmış. Rakip kaliteli, rakip favori, rakip number one.’

Güloğlu geceleri çok dolaşıyormuş, Düzce'yi. Heyecanlı, Yeniden Refah Davut Güloğlu ile beraber bir hayat buldu. Çok heyecanlı ama ben heyecanını sevdim. Allah rahmetiyle muamele eylesin, rahmetli Erbakan hocama da onun evladı olan Dr. Fatih Erbakan hocama da Milli Görüş davasına hizmet eden, mücadele veren 28 Şubatlar’dan bugünlere kadar gelen tüm devlet, millet sevdalılarına buradan saygıyla hürmet ediyorum. Yaşayanlara Allah hayırlı uzun ömür versin. Ölenlere Mevla inşallah Makam-ı Mahmut’ta efendimizle beraber hasbehal nasip etsin. Erbakan hocam başta olmak üzere, bu memleketin bu milletin bu devletin derdiyle dertlenen sabrını da heyecanını da memleketin bekası için harcayan insanlardı. ‘Kör ölünce badem gözlü olurmuş’ derler ya; bu hocamız için de bugün her görüşten insan Erbakan Hoca'ya büyük bir iltifatta bulunuyor. Biz de burada kendisini rahmetle analım.

Adamın biri ineğini kaybetmiş. İneğini ararken de güle oynaya sempatik bir şekilde giderken köylüler demiş ki ‘Ya sen ne oldu çok keyiflisin, neşelisin.’ Adam ‘Ben bir ineğimi kaybettim.’ Köylüler, ‘Kaybeden adam bu kadar neşeli olur mu?’ Adam da ‘Doğru. Şu dağın arkasına gidiyorum. Dağın arkasında ineği bulamazsam, siz seyredin ağlamayı, feryadı, figanı.’ demiş. Herkesin bir umudu var, herkesin bir beklentisi var, ama bu beklentiler gerçekleşmediği zaman, siz memleketteki enformasyonu seyredin. Siyaset de böyle bir şey var. Aklar kara, karalar ak olur. Dostlar düşman, düşmanlar dost olur. Düzce için bir iki güne kadar resmi açıklama yapılacaktır. Şununla bağlayalım; Etkili kişinin yetkisizliği, yetkili kişinin etkisizliği varsa, orada iş bereketsizliği vardır.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;