Nihayet traş yapıldı, hemde istenildiği gibi, en azından onlar mükemmel olduğuna inanıyor.
Ve traş Amerikan traşı olunca, kafa derisi olağan çıplaklığı ile ortaya çıktı, traşın doğal yapısı gereği.
Kafa mı?
Her tarafı yara bere içersinde, geçmeyecek ve unutulmayacak derin izler ile beraber.
Kafanın nasıl darbeler aldığı gerçeği mi?…çok karmaşık ve aldatmacalarla dolu olduğu için hiç ama hiç belli değil, belli olan kahpece olduğu gerçeğidir.
Ve bu traş ile birlikte, ortaya çıkan tüm izler ve yaralar, makas darbelerin etkisi ve şiddeti ile oluşan motifler, aynı zamanda, tüm bu makas izlerini atanların kişiliklerini ve niyetlerini de açığa çıkarmış oldu.
Vicdan ve kişilik sahibi insanın, bu izleri kabul etmesi, bunları doğal görmesi ve bunları açık açık gösterebilmesi mümkün değildir.
Aynı zamanda yüz yıllar içersinde, oluşan kaos ortamlarında, iblisin taşeronları tarafından yapılan bu traşlar esnasında, kafaya atılan tüm makas darbelerinin, tüm derinlikleri ile beraber insanlığa vermiş olduğu mesaj, bu son traş ile birlikte daha açık ve net bir şekilde sahnelenmiş oldu.
İblisin hedefi,…insanoğlu!
Mesaj çok açık ve net, bu sefer pagan-putperestler kafada derin izler bırakarak veriyor mesajı.
Kime?… tabii ki seküler küreselciler üzerinden insanoğluna.
Tek otorite biziz diye, sizlerin Rabbi biziz diye.
Kule sahibi olarak bizler her şeyin hakimi olarak nasıl traş edeceğimize bizler karar veririz diye.
Peki kafa kimin?… her zaman olduğu gibi yine olan bitenden bi haber, mazlum ve masum insanlar.
Koltuğa zorla oturtulanlar ve kafada izler bırakılacak bu insanlardır.
Hedef ve vardırılmak istenen yer ise, insanoğlunun aşağılar aşağısı bir konuma sürükleyebilmektir.
Yani, vicdanların gören gözlerini köreltmek, yüreklerin ateşini söndürmek, insanoğlunun özgür yürüyüşlerine ket vurmaktır.
Ancak, o zaman istedikleri gibi insanlık üzerinde otoriteyi sağlamış olacaklar ve Musa’nın Rabbi’ne, bak bizler haklı çıktık diye, kibirli ve gururlu bir şekilde böbürleneceklerdir.
Aslında toplumların gelmiş olduğu günümüzde ki bu korkunç durumları, fıtratın kabul etmeyeceği insanlık dışı bir durumdur.
Sekülerler ile paganlar arasında ki bu vahşi mücadele, inanıyorum ki vicdan sahibi insanların ufuklarını, gelecek planlarını ve nihayetinde insanlığın geleceğini iyilik adına şekillenmesine vesile olacaktır.
Umut ediyor ve inanıyorum.
Çünkü insan fıtratı bu kadar kahpeliği kaldıramaz, yaşanılan bu kadar vicdansızlığı hazmedemez, özgürlüklerini unutarak Rabbinin sözünü elinin tersi ile itemez, onu yok sayarak iblise teslim olamaz, olmayacakta.
Onun içindir ki bu traşı yaptırmamak için yaramaz çocuk misali koltukta rahat durmayan, makasın saçlarını kesmesine izin vermeyen, onurlu bir tavır ve dirayet ile direnen, yeryüzünün her yerin de özgür bireyler ve topluluklar var.
Bu gerçeklik hayatın her sahasında ve her noktasında kendisini cesurca göstermektedir.
Bu şahsiyetli kimlikler hayır diyebilmektedirler.
Bizler, sizlerin istediği şekilde traş olmayacağız, sizlerin istediği şekilde yaşam sürmeyeceğiz, bizler özgür bireyler olarak yüreğimizin ve vicdanımızın sesini sonuna kadar dinleyerek yol alacağız… diye, iblise karşı var güçleri ile haykırmaktadırlar.
“Free free Filistin” diye.
Hayatın her anında bu haykırışlar özgürlüğün sesi olarak duyulmaktadır.
Çünkü şu anda koltuğa oturtulup traş edilmek istenen ve buradan tüm insanlığa mesaj verilmek istenen yaramaz çocuk Filistindir.
Asıl traş edilmek istenen de bu yaramaz çocuktur.
Ve bu yaramaz çocuk mutlaka traş edilmelidir diye her kesi koltuk etrafına çağırmakta, ellerinin, ayaklarının ve en önemlisi kafasının tutulmasını istemektedirler.
Hatta diğer koltuklarda traşlar yapılarak, korku ve endişe verilerek, bu anlamda örneklik ile hedeflerine yol açılmak istenmektedir.
Ne yaparsanız yapın, vicdan ve yürek sahibi bu çocukları traş edemeyeceksiniz,
İstediğiniz kadar kafalarda bilerek ve isteyerek makas izi atın, yine de bu traşı yapamayacaksınız.
Bu izlerin her biri onur nişanı olarak yerini alacaktır.
Bu izler derinlere indikçe de bu derin izlerin yüreği, sizleri bekleyen sona yaklaştıracaktır.
Bundan kaçışınız ve kurtuluşunuz yoktur.
T.K. @kul6303839