Düzce Üniversitesi’nin öncülüğünde bir deprem çalıştayı düzenlendi. Çalışmaya; akademisyenler, yerel yöneticiler ve eski Düzce Valisi Sayın Zülküf Dağlı online olarak katıldılar ve burada deprem gerçeğindeki yaşamın ne olduğunu akademik çalışmaların vermiş olduğu bir tecrübeyle bize aktardılar. Ama burada dikkat çeken bir konu vardı; Düzce Belediyesi bu dersine çok iyi çalışmış, bunu nereden çıkarıyoruz; Dr. Faruk Özlü orada bir konuşma yaptı. “Düzce’nin konutları %80 sağlam. %20’lik bir bölüm var, bu %20’lik bölümde 8 tane mahalle var. Bu 4 mahalle öncelikli 4 mahalle de devam edecek şekilde bir çalışma yaptık. İlk Gaziantep Caddesi’nden başlayacağız” dedi ve sanayideki dönüşümden bahsetti. Düzce Belediyesi dersine iyi çalışmış. Gerek kentsel dönüşüm gerekse yaşam standartlarını yükseltme adına olası bir depremde şimdiden kentsel dönüşüm için adımlar atılmış ve çalışmalar başlatılmış. Burada şöyle bir şey var; adamın orada, o riskli bölgelerde mülkü var binasının yıkılmaması için bir siyasi baskı, içtimai baskı, basın derken bir mücadele içine giriyor. Sen o binanı kentsel dönüşüm dahiline koymazsan yıkılmaması için uğraşırsan o bina sana tabut olur. Sana olmazsa sevdiklerine olur veya olmazsa etrafındaki insanlara olur. Burada özellikle kurumlar bazında halk tabanında belediyenin yapmış olduğu kentsel dönüşüm çalışmasına ve tatbikat noktasına her anlamda destek olmamız lazım. Bu desteğe gerek mülk sahipleri gerek kamuoyu gerekse kurumların bu anlamda bu çalışmaya dahil olması gerek. Gerçekten hayatın gerçeği bu. Biz fay hattının üzerinde yaşıyoruz. Binlerce insan ölmüş. Asrın felaketini yaşıyoruz. Bu da ders olmalı. Geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz Bolu da sallandı. Bir Japon bilim insanı -biraz tabi esprili bir şekilde- siz Yaratıcı’yı bu kadar niye kızdırdınız diyor. O da bir espri katmış ama işin özünde biz fay hattının üzerindeyiz. İşin özü Düzce Belediyesi 4 tane önemli, hayati konumda olan mahalleyi tespit etmiş. Kendi yaptığı, Çevre İl Müdürlüğüyle beraber yaptığı çalışmada. Burada hızlı bir kentsel dönüşüm başlayacak, yani eski binalar, hasarlı binalar, riskli binalar kesinlikle yıkılacak ve buraya veya başka bir yere -nasıl bir uygulama varsa- yenileri yapılacak. Buradaki insanların hak kazanım ve emekleri de zayi olmasın. Bir ortak nokta bulunur, bundan yana da bir endişe yok. Hatta Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği Başkanı Sayın Mustafa Kayıkçı da, esnafa da mağdur edilmeden bir çalışma yapılsın, dedi. Bunun da İnşallah bu şekilde olacağı noktasında bir inancımız var. Önemli olan, bu çalışmayı taçlandıracak olan, buradaki bina sahipleri, kamuoyu ve bürokrasi. Belediye zaten bu çalışmayı yapmış sadece buna dahil olmak kalıyor. Can için, mal için, ‘ah’ etmemek için. Yaşadığımız evlerin tabuta dönüşmemesi için kentsel dönüşüme destek verelim. Bu net.

Bu arada Düzce Belediyesi iştiraki şirketlere yeni yönetim kurulluları atandı. Hayırlı olsun. Eleştiren var takdir eden var. Ama devlet aklı var, siyasette yerel yönetimde bir akıl var bu akıl mutlak ve mutlak bunları düşünerek taşınarak yapmıştır. Günahı da vebali de bu aklın. Bir de yaşadığımız şu süreçte verilen kararlar mutlaka bir değerlendirmeden geçmiştir. Ben hayırlı olacağına inanıyorum. Güzel şeyler de olacağına inanıyorum. İnşallah hayırlara vesile olur.

Siyasette yavaş yavaş sular ısınmaya başladı. Bugün Ak Parti’den ilk müracaatlar başladı. Önümüzdeki günlerde Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, İYİ Parti ve diğer partilerden de milletvekili aday adaylığı müracaatları yapılacak. Ben burada iki tane sürprizden bahsetmek istiyorum; Yasin Yılmaz milletvekili aday adayı olacak diye çok konuşuyorduk veya öyle değerlendiriyorduk hatta o da teveccühe göre hareket edeceğini söylüyordu. Fakat Yasin Yılmaz’ın milletvekili aday adaylığı için bürokratlıktan istifa etmeyeceği noktasında bir bilgi aldım. Ne kadar doğru bilmiyorum ama böyle bir gelişme var. İşin enteresanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürü Ercan Öztürk istifa ediyor yarın Ak Parti milletvekili aday adaylığı için. Bürokrat kısmından kimler var; Akçakoca Sağlık Müdürü Numan Çabuk, Numan Çabuk önceki dönem üçüncü sırada milletvekili adayıydı. O da aday adaylığı için istifa etti ve müracaat etti. Düzce Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Müdürü, Ak Parti’nin Kurucu Gençlik Kolları Başkanı olan Burçin Sarıcan da istifa etti dün. Bugün de aday adaylığı için müracaat etti. Bugün enteresan bir müracaat daha vardı; Ak Parti eski İl Başkanı Mustafa Keskin. Onun müracaatını parti sekreteri yerine İl Başkanı bizzat aldı. Hayırlı olsun. Bu da ne anlama geldi tam bilemiyoruz ama iki halef selef İl Başkanları tabi siyaset bir yere, makama gelmek için yapılır. İnşallah Mustafa Keskin’e de hayırlı olur. Düzce’ye faydalı olacağına inanıyoruz. Çünkü milletvekili adayı olmak için istifa etmişti. Hayırlara vesile olsun.

Kent Konseyi Başkanı Avukat Ali Dilber de milletvekili aday adaylığını açıkladı Ali Uzun Antalya’da Ak Parti İl Yönetimi’ndeydi. Akçakoca’dan eğer bu kontenjan verilirse, ki verilmeli gibi de bir talep var çünkü Akçakoca nüfus ve seçmen bazında bir nüfusa bağlı ama yapılan istatistiklerde Akçakoca’nın seçmeninden daha fazla Düzce Bölgesi’nde Akçakocalı seçmen var. İnşallah nasip her şey.

Özkan Çakır Ticaret Odası Yönetim Kurulu’ndaydı. O da bugün müracaat etti. Cüneyt Yemenici. Eski Akçakoca Belediye Başkanı da milletvekili aday adaylığı için müracaat etti.

Gelelim Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Bu dönem Cumhuriyet Halk Partisi’nde zengin bir aday var; Faruk Darıyerli. Merkez sahadan gelen ve toplumda düğününde, bayramında, cenazesinde, cemiyetinde yıllardan beri gelen ve sosyal demokrat kimliğiyle de beraber Düzce’de kabul gören bir isim. Faruk Darıyerli de milletvekili aday adayı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nden Talih Özcan milletvekili aday adayı. Akçakocalı eski Baro Başkanı Azade Ay da milletvekili aday adayı. Parti İl Yönetimi’nden Burhan Ustabaş. Bir de eski dönemde hakkı yenen Zekeriya Tuzan. Zekeriya Tuzan önceki dönem milletvekili adayı olsaydı Düzce’de sonuçlar çok ciddi değişebilirdi.

İYİ Parti’den şu ana kadar eski Turizm İl Müdürü Özcan Budak da milletvekili aday adaylığını açıklamış. Allah hayırlara vesile etsin.

Milliyetçi Hareket Partisi’nde de Ümit Yılmaz milletvekili olmayacağım, aday adayı da olmayacağım dedi. Hayırlı olsun. Hizmet etmiştir. Eleştiren vardır, saygı duyan vardır. Bu siyasettir, herkesi memnun etmek isteyen kimseyi memnun edemezmiş. Ama Milliyetçi Hareket Partisi’nde- iddia tabi bu, tam net bir bilgi yok ama- Mehmet Keleş’in Milliyetçi Hareket Partisi’nden Nigar Demircan Çakar’ın da aynı listeyle, Ömer Küçük’ün de üç listeyle beraber aday olacağı söylentileri var. Milliyetçi Hareket Partisi’nin müracaatları daha bitmedi.

Şu anda baktığımız zaman seçimin Ak Parti, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi üçgeninde bir yarışla beraber tabi sürpriz daha İYİ Parti’nin veya Deva Partisi’nin adaylarını bilmiyoruz. Şu anda onların herhangi bir toplumdaki aksiyon oluşturacak adaylarını bilmiyoruz ama çok güzel bir tablo olacak. Ben burada tüm adaylara, bütün partilerin adaylarına hayırlara vesile olsun diyorum. İnşallah memleket için, millet için, devlet için ve yarınlar için hayırlı sonuçlar olsun. İnsanımız neyi layık görüyorsa, kime muhabbet duyuyorsa Allah ona nasip etsin. Çünkü Allah’ın zelil ettiğini kimse aziz edemez, aziz ettiğini kimse zelil edemez. Kaderde yazıldıysa bu olacak. Belki de bu saydıklarımızdan olmayan başka bir isim vardır ona nasip olur onu da bilmiyoruz ama bildiğimiz gerçek şu; eskiden Ankara’dan Anadolu’ya rüzgâr eserdi. Genel Başkan ve genel siyasetin rüzgârı milletvekillerini belirlerdi. Ama şimdi rüzgâr tersine döndü. Anadolu’dan Ankara’ya doğru esecek. Bu ne anlama geliyor; milletvekilliği adayları toplumun gönlünde, kalbinde ve muhabbetinde olacak isimler noktasında olursa insanlar o noktada bir değerlendirme yapacak. Yani Cumhurbaşkanlığı adaylığında insanların kafalarında bazı şeyler gelişmiş, oturmuş zaten. Ama parti noktasında örneğin, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy veren bir kişi diğer partiye oy verebilir, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy veren bir kişi başka bir partiye de oy verebilir. Böyle bir hava var, bu havayı da her iki noktadaki yerel ve genel gücü ortaya getirmek adına da bunu da belirlenecek isimleri, belirlenecek adaylar belirleyecek. Hani diyor ya bir düşünür, sular yükseldiği zaman balıklar karıncaları yermiş, sular çekildiği zaman karıncalar balıkları yermiş. Kimin kimi yiyeceğine ne balıklar ne karıncalar karar verir. Suyun yükselmesi ve alçalması karar verirmiş.

PROGRAMIN TAMAMINI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ...