Her yolu denediler, ısrarla ve sürekli.

Bıkmadan usanmadan yeni yeni yöntemler denediler fakat bir türlü istediklerini alamadılar.

Birbirlerini de satın alamıyorlar, satın alma fiyatları da havalar da uçuşuyor, ortaya ne rakam koyarsa koysunlar olmuyor, çünkü istekler sınırsız ve doyumsuz.

İblisin çocuklarının birbirlerine karşı kendi aralarında üstünlüğü sağlayabilmek adına verdikleri mücadele sonuçsuz kaldığı gibi, mazlum toplumlar üzerinden verdikleri mesaj ve her türlü entrika da sonuçsuz kalıyor, kalmaya da mahkum..

Bu çaresizlik onları umutsuz bir şekilde, son bir ihtimale doğru hızla sürüklüyor.

Ve sıra suikastlara geldi…, bunu yapmak zorunda hissediyorlar kendilerini.

Çünkü, her akımın düşünce yapısını oluşturan ve bu toplulukları hedeflerine sürükleyen güçlü, karizmatik liderleri duruyor önlerinde.

Toplumlar yılgınlığa düşseler de bu liderler gelen tüm saldırılara, yıkımlara ve bezginliğe rağmen vazgeçmiyorlar hayallerinden.

Bu ise işleri zora sokuyor, çıkmaza sürüklüyor.

İşte bu pratik durumdan dolayı, inançların, hayallerin ve bunlardan kaynaklı inatların ve dirençlerin kırılması için bu liderlerin ortadan kalkması gerekiyor.

Evet bunun için, sözlerini üstün kılabilmek ve bunu gerçekleştirebilmek adına bunun gerçekleşmesi gerekiyor ki alttaki kurgu sahipleri masaya otursun ve yepyeni bir planlamaya tabi olsunlar.

Ve her türlü suikastlara girişecekler.

Hedef, değişimi hem engellemek hemde önünü açmak isteyen kurgucular tarafından, bunlara engel olmak isteyen liderleri ortadan kaldırmaktır.

Bu niyet ve arzu her inanç grubu için de geçerlidir ve şu an olmazsa olmaz pratik bir durumdur.

Kısacası hem sekülerler hem de paganlar bu işe girişeceklerdir.

Bir taraf bin altı yüzlü yıllarda başlayan, hayata şiddetle, zorla ve yalanlarla sahip oldukları, nihayetinde ele geçirdikleri ve kurdukları seküler otoriteyi geri vermemek için bu eylemlere girişecek iken diğer taraf zalimlikleri ile zirve yapmış ve sonunda kaybetmiş oldukları bu otoriteyi tekrardan kendi putları üzerine alabilmek adına bu eylemlere girişeceklerdir.

Kısacası bu mücadele çok tanrılı bir yaşam ile tanrısız yaşam arasında geçecek ve geçiyor da.

Kimi zaman bu suikastlar değerler kümesine ve onun temsilcilerine algı ve çarpıtmalarla olucak iken, bunlardan sonuç alamadıklarını düşündükleri an yaşayan kişiliklere, liderlerine fiziki saldırı yapacak, sonunda vücutları ve bu vücutlar üzerinden gelecek hayallerini ortadan kaldırmak yada kurmak isteyeceklerdir.

Bunu çok yakın bir zamanda göreceğiz, hemde yeryüzünün hemen hemen her toplumunda, özellikle sekülerlerin iktidarlarını kaybettikleri tüm toplumlarda ve yine özellikle mazlum toplumlar da bunu çok canlı olarak yaşayacağız.

Görünen o ki, topun ağzında şu an üç lider çok canlı olarak durmakta.

Ellerdeki darklar hazır ve hedef tahtasına yerleştirilen bu üç resme fırlatılmak üzere.

Bunlara yapılacak suikastlarla ve özellikle başarılı suikastlarla toplumlar yeniden istenildiği gibi dizayn edilmek istenecektir.

Ve sonucunda yeryüzü de….!

Peki kim bunlar derseniz?

Bunlar, paganların çığırtkanı ve temsilcisi Trump, sekülerlerin saman altından su yürüten sözcüsü Putin ve mazlumların umudu olma yönünde ön plana çıkan Erdoğan olarak görülmektedir.

Bu kadar keskin ayrımı yapmak zor olmak ile birlikte bunu yapmak istiyorum.

İtiraz seslerini de duyuyorum, daha önce de bunları ifade ettiğimde de duymuştum.

İster kabul edelim ister etmeyelim, kişilerin inançlarını düşüncelerini ve pratiklerini tartışmıyorum, arkasına takılan insanlığı nereye sürüklediklerini de tartışmıyorum, ben sadece gerçek pratik durumun şu anda bu yönde gelişmekte ve lokomotif olarak ön planda bu üç lider durmakta olduğunu ortaya koymaya çalışıyorum.

Ve bu pratik durum ve lokomotifler katarları arkalarına takmış sürüklemektedirler.

İblis, toplumsal yapılar ve ihtiyaçlar bu kompozisyonun oluşmasına neden olmuştur.

Fakat Rabbimizin planını herkes unutmaktadır, onun ise bu yapının gelişimine müdahalesi mutlak olandır, kim ne isterse istesin.

Bu eylemlerin yeri, zamanı ve yapılış şekli ise oluşacak psikolojik ve sosyolojik alt yapının hazırlanması ile ilk önce bu üç liderin hassas noktalarına ve ilişkilerine müdahale ederek, orada her türlü suikastlar yaparak en sonunda dozajını artırarak kendilerine ulaşmasını sağlayacakdır.

Bunun izlerini de yeryüzünün her tarafında ve her mücadelesinde de artan dozlar da görmekteyiz.

Buda nerden çıktı diyebileceğimiz tüm olayların perde arkasını ve gelişim seyrini soğukkanlılıkla ve önyargısız değerlendirdiğimizde bunu net olarak göreceğiz.

Hemde tüm çıplaklığı ile.

Geliyor gelmekte olan ve sinir uçlarına çok şiddetli bir şekilde besacaklar.

İlk sıramı.., göreceğiz ama eminim ki yine mazlumların safında olacak bu kahpelik.

Belki birinci değil ama ikinci üçüncü sıradan bir lidere olacak ve ordan başlayacaklar bu eylemlere.

Korkuyu oradan salacaklar yüreklere, endişeyi oradan verecekler toplumlara ve çaresizliği oradan sunacaklar kalplere ve diğer lokomotif yolcularına.

Ve en sonunda teslim olun diye bağıracaklar tüm paganlara-putperestlere.

Tabii ki ilk eylemi Süküler- küreselciler yapacak, göreceğiz ve seyredeceğiz, hem de pek yakında.

T.K. @kul6303839