Gazze de iki yıldır yaşanılanların ve gelinen sürecin üzerine herkes aceleci bir şekilde, yangından mal kaçırırcasına, işin sonunu ve rengini görmeden “z” raporunu alıyor.

Aslında alınması da gerekiyor, bunu hepimizin yapması gerekiyor, ama soğukkanlı bir şekilde, düşünerek, samimi bir şekilde tartarak, iç muhasebemizi yaparak, bunu mutlaka yapmamız gerekiyor.

Önemli olan günün sonundaki değil ayın sonundaki, değil iki yılın sonundaki “z” raporudur.

Günün sonundaki alınacak günlük rapor aldatıcıdır, aslolan iki yıllık rapordur.

Bu mutlaka karşımıza çıkacak, musalla taşında “Rabbin kim” diye sorulduğunda, bu rapor karşımıza tüm çıplaklığı ile çıkacak, evet bu bir gerçekliktir.

Bu soruya doğru ve geçerli bir cevap verebilmemiz de bu raporu alıp, doğru tahlil edip, eksiklerimizi ve zaaflarımızı görerek, buna göre geleceği planlamamız ile mümkün olacaktır.

Kötü tarafı günün sonunda, insanlığın kendi adına alması gereken “Z” raporu ve sonucunda yapması gereken bu iki yıllık muhasebesi yerine, onur mücadelesi veren, vicdanlı ve yürekli insanların iki yıllık “Z” raporlarını kendi üzerlerine alarak, yer değiştirerek, bir nevi tırnakçılık yaparak, piyasaya çıkan bazı alçaklar, kendi muhasebemizi yapıyoruz, “Z” raporumuzu aldık diye fırıldakça ortalıkta dolaşıyorlar.

Bu raporun gerçek sahibi hariç, yine birçoğumuz sahip olduğumuz bu raporların içeriğini, olduğunun dışında, eğip bükerek ve şov yaparak, yanıltabildiği kadar yanıltarak, kendi sahte “Z” raporlarını, gerçekmiş gibi ortalığa saçıyorlar.

Üzücü, kahredici ve mide bulandırıcı bir şekilde, hiç utanmadan, sıkılmadan, hesap vermeyeceğini düşünerek veya unutarak bunu yapıyorlar.

Yapmaya devam edecekler ve emin olun ki; üşenmeden bu alçaklığa devam edecekler.

Evet, ben de bu duruma düşmemek için, kendi “Z” raporumu aldım, günün sonunda ki, olanı değil, iki yıllık olanı.

Ve ilk önce sordum kendime, bu süreçte ne yaptım, yapmam gerekenler neler idi ve yapabildim mi?

Yapamadım ise, neden güçsüz kaldım ve yapmadım veya yapamadım.

Ve samimi olarak bu soruların cevabını arıyorum, kısmen bulmakla beraber, aramaya devam edeceğim.

İkinci olarak, acaba bende bu rapor ile beraber gelinen bu süreçte, şaklabanlık yapıyor muyum?

‘Benim olmayanları benimmiş gibi sahiplenerek ve davranarak yol alıyor muyum?’ diye kendi kendime bir daha sordum.

Bu sorunun cevabını bulmak için mücadele ediyorum, lütfen sizler de mutlaka bu soruyu kendinize sorun ve cevabını samimiyetle arayın.

Çünkü gören bir göz var ve bizlere şah damarından daha yakın.

Ve son olarak bu muhasebemle beraber ortaya çıkan ve çıkacak tespitlerim ve istişarelerimle beraber geleceğimi planlayacağım, bunda samimiyim ve bunu yapmak için var gücümle mücadele ediyorum ve etmeye devam edeceğim.

Çünkü “Rabbin kim” sorusu ile karşılaştığımda kopya veren musalla taşının başında ki kişinin cevabını yeterli olarak görmüyorum.

Kimin ve ne adına yaşadığımızın cevabı bu kopya da yer almıyor ve bu kopya bizi sadece uçurumlara atar.

Gördüğüm o ki, iki yıldır süren bu zulüm karşısında benim takınmış olduğum tavır, sergilemiş olduğum davranışlar ve bu zulmü ortadan kaldıracak olan, en azından yönünü değiştirecek yapmış olduğum eylemlerimdir ki, beni bu soru karşısında uçuruma yuvarlanmaktan kurtarsın.

“Z” raporunun benim geleceğim için umut oluşu, ancak bu istikamette bulunmuş olmam ile en azından bu rapordan dersler çıkararak bundan sonraki hayatımda takınacağım davranışlarımla mümkün olacaktır.

Hiçbir zaman geç kalınmış değildir.

Süreç yeni bir evreye geçmiştir ve buradaki sorumluluklarımız daha ağır ve fedakârlık daha fazla olacaktır.

Hadi gelin tuşa basarak “Z” raporumuzu alalım, ama iki yıllık olanı.

İlk önce tıraşımızı önümüze koyarak, düşünelim ve tartalım.

Ben kimim ve kimin adına, ne adına yeryüzünde bulunuyorum.

Özgürlük nedir ve ona nasıl ulaşacağım.

Ve hadi gelin, yeni bir ruloyu takarak, yeni bir yaşamı ve onun girdilerinin bu hafızaya alınmasını sağlayalım.

Olurda bir gün “Z” raporu için tuşa basıldığında hafızadakiler kâğıda bizim adımımıza olumlu şekilde yansısın.

Hadi gelin hafızamızı güçlendirelim, özgürlüğümüzün peşinden koşalım, kendileri de yaratılmış olanların peşinden koşmayalım.

T.K.@kul6303839