Önceki gece ilerleyen saatlerde Sağlık Bakanlığının sistemine bir isim düştü, Tunceli Sağlık İl Müdürü Muhammed Duran isimli Düzce Sağlık İl Müdürü olarak atandı gece yarısı operasyonu… Ben bunu İl Başkanı Sayın Hasan Şengüloğlu'na sordum, dedi ki; benim haberim yok. Dedim; nasıl haberiniz yok. İl başkanının haberi olmadan, milletvekillerinin bilgisi olmadan Sağlık Bakanlığı buraya bir Sağlık İl Müdürü atamış sisteme düşmüş ama sabahleyin de iptal olmuş. İptal oldu mu tam da emin değiliz ama bu hakikaten şu anda milletvekilliği aday adaylığına talip olan 4 yıldan beri de aday adayı gibi çalışan Sağlık İl Müdürü Yasin Yılmaz'a yapılmış ve yapılacak en manidar hareket olarak değerlendiriyorum ve bunun da pek yakışık almadığını düşünüyorum. Neticede iptal olmuş ama yani Düzce'deki irade, Düzce’yi bu anlamda hani müdahil olma noktasında değil de olay gerçekleştikten sonra müdahale etme noktasına taşınmış.

Necmi Hoşver… Ellerinden öperim, hürmet ederim. Eski Bolu Milletvekili Süleyman Demirel ile toplantı yaptıklarında diyor ki; ne istiyorsunuz Bolu için? Bolu'ya gelen ve gidecek olan bürokrattan bizim haberimiz olsun. Evet, siyaset budur işte çünkü bürokrasi siyasetin emrinde olmazsa siyaseti bindirir trene, vagona veya otobüse gezdirir ama siyasetin emrinde olursa çünkü bürokratik iş yapar siyasetçi prim kazanır, bürokrat iş yapmaz siyasetçi öfke kazanır.

Öfkeden tepkiden bahsetmişken bugün AK Parti'nin bayramlaşması vardı saat 14:00'da kültür merkezinde. Eski milletvekillerinden Celal Erbay ve Fahri Çakır eski oldu artık şimdi mevcut milletvekili ama onun haricinde hiçbir eski milletvekili yoktu. Hiçbir eski Fevai Arslan’ı beklerdim mesela orada yoktu bir hareket vardı ama eski milletvekillerinden bir Celal Erbay geldi, bayramlaştı, konuştu. Onun haricinde şöyle bir sahaya baktım milletvekili aday adayları vardı AK Parti'nin 54 tane. 54 isimden 3 tanesi aday oldu, kaldı 51. Şimdi Kültür Merkezinin müdürü şu anda Burçin Sarıcan. O da milletvekili adayı idi ama onu bir kenara bırakalım. Çünkü orada Kültür Merkezindeki organizasyondan sorumlu aday adayı da olsa veya olsa da olmasa da orada olacaktı zaten. Belki de adaya olarak oraya geldi, onu bilemiyoruz ama Çiğdem Günal vardı. Çiğdem Günal zaten mevcut belediye il genel meclis üyesi milletvekili aday adayıydı. Mustafa Keskin yoktu. Kim vardı? Önce olanları söyleyeyim olmayanlara siz şey yapın. Özkan Çakır vardı. Hani kambersiz düğün olmaz diyor ya Özkan abi. Her yerde var kamber. Abdülkerim Kaval vardı bir de Numan Çabuk vardı. 45-46 tane aday yoktu.

Hikmet Keskin de geldi. Eski İl Başkanı sıfatıyla mı geldi aday adayı sıfatıyla mı geldi ama bütün bayramlaşmalara Hikmet Keskin geliyor zaten bütün bu bayramlaşma noktasına aday adayı olmadan da geliyordu. Burada da bir soru işareti var, niye gelmediniz? Bir şeyler anlatılırken, bir şeyler konuşulurken, bir şeyler izah edilirken ne var burada? Söyleme göre değil de eyleme göre konuşmak eyleme göre soyut değil de somut kavramlarla konuşmak çok önemli. Biz de somut kavramlar böyleydi.

Şimdi Yığılca’yı ziyaret etti, AK Parti Milletvekili Kadın Kolları Genel Başkanı Ayşe Keşir Hanımefendi. Aydınpınar’da Sayın Soylu ile görüştü, vatandaşı görüştürdü. Yığılca’da da kendisi saha çalışmalarında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ulaşarak oradaki konuyu bir diyalog geçti videolar oncurtv.com internet sitesinde var. Orada enteresan 2 tane gelişme oldu. AK Parti'nin Yığılca İlçe Başkanı, Allah bizim ömrümüzden alsın sana versin Sayın Cumhurbaşkanım yüzde 86 ile size geliyoruz Yığılca’dan dedi. Çok büyük bir iddia… İddianın büyüğü, Ayşe Hanım dedi ki; Sayın Cumhurbaşkanım rekor seviyeyle oy ile geliyoruz 3-0 yapacağız. Sayın Erdoğan sordu; Ayşe Hanım Düzce'deki milletvekili sayısı kaçtır? Üçtür efendim. 3 -0 yapmazsan artık Ankara'ya da gelmezsin. Bu sosyal medyada çıktı. İnsanlar görüşlerini değerlendirmelerini ortaya koydular. Bu hakikaten Düzce için bir nimet. Yani Ayşe hanımın Cumhurbaşkanına bu şekilde telefonuna ulaşması, diyalog kurması İçişleri Bakanına ricacı olması, bunlar nimet ama tepki noktasındaki külfeti anlamak mümkün değil. Yani bir milletvekilim var, açıyor Cumhurbaşkanına alo, bir bakanı arıyor alo, daha ne istiyoruz biz. Ayşe Hanım, işte şöyle tepki var böyle tepki var. Bunu anlamak hakikaten çok manidar.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin millet ittifakının milletvekili adayı ben Necmi Hoşver ve Avni Akyol gibi olacağım mottosuyla sahaya indi. Yine orada İYİ Parti’den 2. sıradan millet ittifakı adayı olarak 2. sıradan gelen Aslan Akbal Tüysüz hanımefendi hakikaten toplumda girdikleri yerde pozitif enerji ile insanlar çok heyecan duyuyor. Milliyetçi Hareket Partisi'ne baktığımız zaman işte o da gidiyor geliyor işte ne yapıyor bilmiyorum. Anketler çok kritik. Bu işi ben biliyorum böyle diyen adam ben de dahil hikâye o kadar gizemli bir hava var ki seçimde. Mesela şöyle bir hava var tabandan gelen ses. Bir AK Partisi, bir tane Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, millet ittifakı veya Cumhur ittifakı diyelim ama Cumhur ittifakından AK Parti, millet ittifakından da CHP adayı iki ortada diyen var. He Ümit var, MHP var onu zaten 24-25-30 binlerce oyu olduğu söyleyen de var. Ama ben burada böyle bir havanın içinde size bir notu okumak istiyorum, not şu; biz bu yorumları yaparken bize insanlar düşüncelerini paylaşırlar. Bir de düşüncelerin paylaştıkları gibi siyasetçiler de arar, yazar ama siyasetçilerin ki burada kamuoyunu açık olur.

Şimdi tepki noktasında bir tepki varsa tabi ne kadar bu geçerli sandığa ne kadar yansır yani bunu konuşan kaç kişi Düzce'de? Diyelim ki 500 kişi bunu konuşuyor Düzce ilinde. Düzce'de 291 seçmen var, 27 bin yeni seçmen var. Düzce'de bu bir olur iki olur üç olur diyenlerin sayısı ile oy kullanacak sayısının arasında uçurum var. Bu 500 kişi belki bunu konuşuyor ama tamam bunu konuşuyor, konuşmuyor onu da bilmiyoruz ama Nezir Merttürk, Yeniden Refah Partisi İl Başkanı. Bize bu yorumlar yapılınca bir not gönderdi ben aynen okuyorum; Selamın aleyküm Sadullah Bey. Aleykümselam. Konuşmanız üzüntü verici bir durum. Önceki yaptığımız siyasi yorumlardan bahsediyor. Şu anda Yeniden Refah Partisi Düzce'de 2 milletvekilini zorluyor. Bunun farkında olduğunuzu biliyordum. 14 Mayıs akşamı herkes şaşıracak. Hoppala demiyorum çünkü Nezir Merttürk Yeniden Refah Partisi milletvekili adayı aynı zamanda tepki denilen hani ben buraya vermem diyen ve Erbakan'ın hocanın emaneti diyen veya Fatih Erbakan yiğitlik yaptı ona destek vermek lazım diyenler de var tabii Düzce'de. İki tane milletvekilini zorluyoruz diyor.

Şimdi çıktı rakam dokuza. Hani AK Parti 3-0 alıyor, Milliyetçi Hareket Partisi 2 tane alıyor, millet ittifakı iki tane alıyor, iki de bu Yeniden refah Partisi, çıktı dokuza. Düzce’de 3 milletvekili var ya. Bu nasıl olacak onu bilmiyorum ama bu Nezih Merttürk bir şey biliyor da söylüyor demek ki. Biz iki tane milletvekilini zorluyoruz diyor. Şimdi diyen olur ki Milliyetçi Hareket Partisi için niye böyle diyorsun hani niye nazar itibari almıyorsun veya niye bu şekilde? Çünkü şöyle bir şey var, mevcut milletvekili teşkilat toplantısında ve genel merkezde ben milletvekili adayı olmayacağım belediye başkanı adayı olacağım diye açıklama yaptı Ümit Yılmaz parti teşkilatında. O teşkilatta bizim milletvekili adayımız daha yok biz burada milletvekili seçmemiz lazım diye arayışların içinde girerken Mehmet Keleş’le irtibat sağlandı. Mehmet Keleş aday adayı olacağına yarım saat kadar Ümit Yılmaz gitti milletvekili aday adayı oldu.

Şimdi Milliyetçi Hareket Partisi’nde tabanını ve Mehmet Keleş'in tebaasını ve ona gönül verenleri harekete geçiren bir algı. Şimdi aday adayı olmayacağım deyip de yarım saat kala Mehmet Keleş aday adaylığı üzerine aday adaylığı için müracaat ediyorsan oradaki teşkilatın da o yapıda altyapıda ve Mehmet Keleş ile beraber heyecan düşünen tabanda oy verecek olan adam da sana oy vermez. İşin doğrusu bu. Öyle görünüyor, biz böyle görüyoruz, her gördüğümüzde doğru değil ki.

Netice itibariyle 14 Mayıs’a giderken AK Parti’nin milletvekili aday adayları bayramlarda, bayramlaşmalarda yoktu. Bayramlaşma diyoruz, herhangi bir organizasyon, toplantı değil. Büyükler der ki; bayramlar birleşmek için, bayramlar kaynaşmak için, bayramlar barışmak için sebeptir. Ama 46’nın üzerinde aday adayı bu bayramlaşmaya gelmedi. Bu çok enteresan.

Bunlar söylendiği zaman yani 46 kişinin eğer sahaya inmezse, eğer bunlar bir birliktelik sağlamazsa 14'üne kadar o zaman Cumhurbaşkanının dediği Ayşe Keşir Ankara'ya gelme dedi ya. Ayşe Keşir’in Ankara bileti kapanır ve burada da çok teşkilat bazında çok büyük bir değişim olur.

Bir şeyin de buradan özellikle üzerinde durmak istiyorum. Dr. Faruk Özlü hakikaten 14 Mayıs seçimlerinde bütün yüreğiyle, bütün kalbiyle, bütün heyecanı ile bütün değerleriyle seçimi kazanmak için canla başla uğraşıyor. Bunu ben hissediyorum, görüyorum, ediyorum. İnşallah hayat niyetle nasip arasında yaşanır. Niyetinde ne varsa nasibinde o var büyükler öyle diyor. Biz demiyoruz. Buruk bir bayram, anlaşılamayan bir tören ve öngörülemeyen bir seçim atmosferindeyiz.

PROGRAMIN TAMAMINI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ...