Efendim, şimdi gündemimiz malum. Düzce’deki belediye binası bitmedi, bu gündem de tükenmedi. Şimdi burada iki tane iş var. Bazı kamu kurumlarında bazı yerlerde binaları yıkmak için mahkeme kararları beklenir. Mahkemeye verilmiş yerlerde de az dokunursanız, kısmen yıkarsanız mahkemede “zaten başlamış” denir, eğer kişi veya kurumsa özel bir tespit yapılır. Tespitten sonra da bunun mali gideri, ekonomik karşılığı ortaya konur. Düzce Belediyesi binasında da böyle bir iş var herhalde.

Efendim, şimdi gündemimiz malum. Düzce’deki belediye binası bitmedi, bu gündem de tükenmedi.
Şimdi burada iki tane iş var. Bazı kamu kurumlarında bazı yerlerde binaları yıkmak için mahkeme kararları beklenir. Mahkemeye verilmiş yerlerde de az dokunursanız, kısmen yıkarsanız mahkemede “zaten başlamış” denir, eğer kişi veya kurumsa özel bir tespit yapılır. Tespitten sonra da bunun mali gideri, ekonomik karşılığı ortaya konur. Düzce Belediyesi binasında da böyle bir iş var herhalde. Şöyle bir dokundular, durdular. Bir şey var ama olayın bu boyutu.

CEDİDİYE MEYDANI ALGISINDA ÖZLÜ ŞÜREKASI SINIFTA KALDI

İkinci boyutu hani ortada bir kamber var dolaşıyor, ediyor. İkinci boyut ise daha hassas. Yaklaşık 12 yıldan beri Faruk Özlü, Düzce siyasetinde milletvekili, bakan ve belediye başkanı olarak görev yapıyor. Bu arada Faruk Özlü’nün yanında fotoğraf çektirip sağında solunda görünüp “Efendim bizi ziyaret eder misiniz?” gibi taleplerde bulunarak bundan nemalanan bir kitle var. Ticaret bazında, siyaset bazında, sivil toplumda var. Mesela Mustafa Kayıkçı eğilir, bükülür, yayılır; Halil Aydın, Kızılay Başkanı; Ticaret Odası Başkanı Erdoğan Bıyık; Düzce’nin “her şeyi bilen” kanaat önderlerinden Ragıp Gökesaoğlu… Her şeyi bilir, bilmediği bir şey olmaz. Bu ve benzeri isimler var. Faruk Bey’in etrafında Refik Kuroğlu gibi hiç ayrılmayan isimler de var. Bu kişilerin belediye binasının yıkımıyla ilgili, süreciyle ilgili bir fikri yok mu? Var. Peki nerede bu fikirler? Bu fikirler sadece odalarda konuşuluyor. Dışarıya bir şey söylemek yok. Ama siyasi ve içtimai güç kullanılacaksa ne var? Fotoğraflar var. Mesela Muzaffer Komit var, bir fikri yok mu? Maaşlı gazeteciler var, yevmiyeli arkadaşlar var. Bunların bir fikri yok mu? Var. Peki nerede? Sahada yok.

BİNANIN YIKILMASINDA İLGİNİZ, BİLGİNİZ, DÜŞÜNCENİZ YOK MU

CHP Milletvekili Talih Özcan bir açıklama yaptı, Ayşe Hanım destek açıklaması yaptı. Ama haberin altındaki yorumlara baktığınızda vatandaşın sosyal medyada pek de hoşnut olmadığını görüyorsunuz. Sonuçta meseleye sebep ve sonuç açısından bakmak lazım. Herkes bir binanın yıkılmasında sıkıntı olmadığını söylüyor ama anlatılamadı bu konu. Herkes Faruk Özlü’nün etrafındaki gücü kullanıyor ama sonra niye ihanet ediyor? Nimetten pay alıyorlar, külfette yoklar. Faruk Özlü’nün gücüyle güçlenip sonra öbür tarafa geçiyorlar. Bu kişiler Düzce’nin “kanaat önderleri” olarak geçiyor. Ama belediyenin iştiraklerinden maaş alanlar, belediyeye fatura kesenler, makam arabalarıyla gezenler… Sizin bir fikriniz yok mu? Var ama nerede var? Kapalı kapılar ardında. Nimetten yana varlar, külfetten yana yoklar. Külfet olduğunda “Biz bilmiyoruz, duymadık” diyorlar. Ama nimet olduğunda ilk fotoğrafa onlar koşar, herkesten önce maaşı alır. Sonuçta Hacı Bayram Veli’nin 4. Murat’a yazdığı mektuptaki gibi… ‘Bir meczup bir hanım kişi başka herkesten vergi alabilirsiniz hünkarım diyor.’ Düzce’de ekonomik şartlar günden güne zorlaşıyor, hayat koşulları daralıyor ama birileri sefahatte, birileri sıkıntıda. Bu olay anlatılamadı. Bu da benim eksiğim değil; maaşlı, paralı, imkânlı olanların eksiği. Sizlerin işi ne? Yevmiyeli olanlar, sizin işiniz ne? Neden günah keçisi olarak bir kişiyi öne attınız? Faruk Özlü’nün sahiplenilmeye ihtiyacı yok ama burada sahiplenmek gerekiyor. Çünkü aynı sofrada oturuyorsunuz, cebinizdeki harçlık belediyeden, şirketlerden ya da iştiraklerden geliyor. Onunla hasbihal ettiğiniz için işleriniz daha kolay gidiyor. Fotoğraflarda varsınız ama külfette yoksunuz. Ey Düzce’nin abileri, büyükleri, ahalileri…

DOSYA İSTİNAFTA BOZULDU, YARGILAMA DEVAM EDECEK

Cumayeri’ne gidelim. Bir Recep Tuna vardı orada, AK Parti’nin belediye başkan adayı. Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Bir para trafiği davasıydı. Sakarya İstinaf Mahkemesi dosyayı bozmuş, geri göndermiş. “Suç yok” dememiş ama “Teknik hatalar var” denmiş. Yani beraat etmemiş Recep Tuna. Ancak dosyada eksiklikler olduğu için “Yeniden yargılayın” diye karar verilmiş.

KAPINPEDER-DAMAT-BELEDİYE ÜÇLÜSÜYLE GELİNEN SONUÇ

Halef-selef ilişkisiyle Recep Tuna ve Koloğlu arasında bir mücadele var. Koloğlu bu dosyayı cumhuriyet savcılığına ve müfettişlere vermiş, dava açmıştı. Hatta damadı bu işte avukatlık da yapmıştı. Belediyede üzerine gidilmiş ama sonunda mahkeme bozmuş. Davanın ağır cezada devam etmesi bekleniyor. Hukuk ne der bilinmez. AK Parti’den aday adayı gösterildiğinde de bu yargılama devam ediyordu. Recep Tuna, AK Parti’den aday adaylığı sürecinde yargılaması devam ederken seçimi kaybetmişti. Adalet elbet yerini bulur. Biz de bunu takip ediyoruz. Detayları oncurtv.com’dan görebilirsiniz.
Çarşamba günü saat 18:00’dw buluşmak üzere hoşça kalın, dostça kalın, Allah’a emanet olun.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN