Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı. İşçilerimizin çalışanlarımızın emek verenlerin bayramı kutlu olsun. Dün Akçakoca’da Millet İttifakı’nın Milletvekili adayları bir kahvaltı organize etti. Kanaat önderleri, eski siyasetçiler eski İlçe Başkanları bu konuda esnaftan temsilciler oraya geldiler. Sadece dinlediler, fikirleri sorulmadı. Konuya dahil olma veya olmama noktasında hiçbir katkıları olmadı. Geldiler kahvaltılarını yaptılar. Milletvekili Adayları konuştu gitti.  “Toplumda ne yapılmalı, fikriniz ne?”

Siyasette, politikada ve Türkiye’nin geleceğiyle ilgili o kadar insanı çağırdılar oraya, oturdular güzel kahvaltı yapıldı ve oradan bir sinerjinin doğmadığına inanıyorum. Toplantı sadece yemekli bir toplantı. Milletvekili Adayları hitap etti, gitti. Örneğin bir Erol Solak vardı Akçakoca eski Belediye Başkanı, Türkiye ve yerel siyasetle ilgili hiçbir fikir beyan edemedi. Bir Yunus Güner vardı Akçakoca’da yıllardan beri esnaf, onun da hiçbir fikri sorulmadı. Ayrıca orada eski Doğru Yol İlçe Başkanı vardı Kahraman Biriktir. Hatta İsa Bey vardı, MHP’den Milletvekili Adayı olmuştu. Onun haricinde Kadir Pandul vardı Akçakoca siyasetinde ve spor camiasında etkili bir isim. Muhtarlar vardı Düzce ve Akçakoca’nın muhtarları. “Ne istiyorsunuz, ne talep ediyorsunuz veya buradaki toplantıda Milletvekili Adayları’mıza ne soru sormak istiyorsunuz?” diyen olmadı. Geldiler, oturdular, kahvaltıyı yaptılar. “Biz buyuz.” dediler Milletvekili Adayları, İl Başkanları konuştu, mesele bitti. Pek artı değer yazdığını da pek düşünmüyorum.

Bugün çok hassas bir konuya gelmek istiyorum; Yasin Emre, Düzce Cumhuriyet Başsavcısı. Dolu dolu Anadolu ve gerçekten Cumhuriyet Başsavcıları’nı biz biliriz, insanlara mesafeli olur, öyle değil, gönül insanı. Bugün Gazeteciler Cemiyeti’mizi ziyaret ettiler. Biz de kendilerine uyuşturucuyla mücadeledeki gösterdiği hassasiyet, tabi Savcı’nın hukukun yürüyen bir sistemi, bir hukuk düzeni var, bir kanunu var, bir Cumhur Kanunu var, onların haricinde hassasiyetle durup da buraya özel bir Savcı görevlendirilip ve burada ayrı ekipler kurdurup polis ve jandarma da verdiği mücadeleden dolayı biz kendisine bir plaket sunduk Cemiyet Başkanı’mız İslam Keleş ile birlikte ve çok mutlu olduk bu işten. Bazen ben eleştirilere konu oluyorum. Şöyle bir hassasiyetle bir konudan bahsettik. Hasbelkader Allah nasip etti 1990 yılında Almanya’ya öğrenci olarak gittim ailemin de desteğiyle. Orada çok farklı insanlar tanıdım. Türkiye’nin ve dünyanın muhtelif bölgelerinde o okula gramer eğitimi Almanca eğitimi görmeye gittiğimiz günlerde onlar da oradaydı. Ama şu anda onlar büyükelçi oldu, diplomat oldu birçok yerlere geldiler hasbelkader biz burada kaldık. Niye? İnsanlar kaderini ve arkadaşlarını seçemezler ama kaderin külli irade var bir kaderi yazan, bir de cüzi irade var kaderimizi belirleyen. Ben orada kötü insanlarla tanıştım. İyi insanlarla itibar etmedim ve uyuşturucuya alıştım. Eğer o günlerde o iyi insanlarla toplumda ve cemiyette bir yere gelmek isteyen insanlarla haşır neşir olsaydım belki o eğitimi alabilseydim daha güzel bir yerlere gelecektim. Uyuşturucu denilen ve hani işin tabiatında şu var; uyuşturucu bir insanı mahvediyorsa, mahvettiyse, şekil a’da görüldüğü gibi. O gün ben uyuşturucu denilen illete dahil olmasaydım Allah nasip etti 2002’de hacca gittim tamamen vazgeçtim ama o günlerim hayatımın en güzel günleri, en pırıl pırıl günleri, en istikbal ve istiklal vadeden günleri o uyuşturucu denilen o yanlış olan yolda heba oldu. Ama o yola girmeyen insanlar hayatlarını bir ikballe bir zirveyle bir aziziyetle taçlandırdılar. Lise mezunu olarak kaldım. Sayın Başsavcı Yasin Emre’nin o uyuşturucuyla ilgili mücadelesinin ne kadar asil olduğunu bir kez daha yaşadım.

Geçtiğimiz günlerde Düzce’nin bir mahallesinde bir genç uyuşturucudan dolayı öldü. Ne aileler yıkıldı ne ekonomik sıkıntılar yaşandı. Uyuşturucu illetine dahil olan bir insanın ailevi, içtimai, maddi ve manevi olarak nasıl zelil olduğunu toplum görüyor. Ve burada bütün toplum devletin asayiş birimlerine, savcılarına, polisine bugünler için yarınlar için gelecek için mutlak ve mutlak yardımcı olmalı. Bunlara hiçbir şekilde hoşgörüyle bakılmamalı. Allah kimseyi evladıyla, nefsiyle zaafiyetiyle imtihan etmesin. Evladımız olabilir, kardeşimiz olabilir, tanıdığımız olabilir. Bugün sana yarın bana, der. Onun için uyuşturucuyla mücadelede Düzce’de bu konuda hassasiyetle duran başta Başsavcımız ve İl Jandarma Alay Komutanı’mız, emekliye ayrılıyor ama İl Emniyet Müdürü’müz ve devlette devamlılık vardır işin sonunda, hassasiyetle bu işin üzerine gidiyorlar. Bu hassasiyeti yaşatabilirsek, bu neslin beynini, geleceğini uyuşturma, uyuşturanlar ve satın alanlar ve bunu mahvedenlerin önüne geçebiliriz. Geçemezsek işte sıkıntı orada başlıyor. Netice itibarıyla gerek uyuşturucuyla mücadelede gerek bu mücadelede ailelere verilmesi gereken destek noktasında Düzce’de çok hassas olmamızda fayda var.